Examples of using "Diffèrent" in a sentence and their turkish translations:
Lezzetler farklıdır.
- Üniformalar okuldan okula değişir.
- Üniformalar okuldan okula farklılık gösterir.
Tatlar farklıdır.
Japonlar Amerikalılardan birçok yönden farklıdır.
Bizim zamanımızla geçmişteki zaman bir birinden farklılık gösteriyor
Japonya ve Çin pek çok yönden birbirinden farklıdır.
Biliyoruz ki hormonlar, cinsiyete göre değişiyor.
Fakat bizle farklılık gösteren durumlar da var
İki ülke dinde ve kültürde farklıdır.
Yasalar ABD'de eyaletten eyalete değişiklik göstermektedir.
İnsanlar düşünebildiklerinden ve konuşabildiklerinden dolayı hayvanlardan farklıdırlar.
Benim görüşlerim sınıftaki öğrencilerin çoğununkinden farklıdır.
İnsanoğlunun hayvanlardan farkı düşünebiliyor ve konuşabiliyor olmasıdır.
İnsanlar düşünebildiğinden ve konuşabildiğinden dolayı diğer hayvanlardan farklıdır.
Tanıştığınız insanların ellerine dikkat edin ve onların ne kadar farklı ve ilginç olduklarını gördüğünüze şaşıracaksınız.