Examples of using "Dûmes" in a sentence and their turkish translations:
Anahtarcıyı aramak zorundaydık.
Hızla tepki göstermek zorundaydık.
Yağmurdan dolayı oyunu iptal etmek zorunda kaldık.
Biz yağmur nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.
Sivrisinekler içeri girmesin diye pencereleri kapatmak zorunda kaldık.
Yağmur yağdığı için piknik öğle yemeğimizi evde yedik.
Yeterli paramız olmadığı için planlarımızı değiştirmek zorundaydık.