Translation of "Annuler" in Turkish

- Peux-tu annuler ?
- Pouvez-vous annuler ?

İptal eder misin?

Devrions-nous annuler ?

İptal etmeli miyiz?

- Veux-tu annuler la réunion ?
- Voulez-vous annuler la réunion ?

Toplantıyı iptal etmek ister misin?

Dois-je annuler l'appel ?

Çağrıyı iptal etmeme gerek var mı?

J'aimerais annuler ma réservation.

Rezervasyonumu iptal ettirmek istiyorum.

Pourrais-tu annuler ma réservation ?

Rezervasyonumu iptal eder misiniz?

Nous devrions annuler la randonnée.

Yürüyüşü iptal etmeliyiz.

- Tu ne peux pas annuler la réunion.
- Vous ne pouvez pas annuler la réunion.

Toplantıyı iptal edemezsin.

- Vous ne devriez pas annuler la réunion.
- Tu ne devrais pas annuler la réunion.

- Toplantıyı iptal etmeyecektiniz.
- Toplantıyı iptal etmemelisin.

Il n'y a rien à annuler.

İptal edecek bir şey yok.

Peut-être devrions-nous tout annuler.

Belki de her şeyi yasaklamalıyız.

Je dois annuler notre rendez-vous.

Randevumuzu iptal etmek zorundayız.

Nous devons annuler le rendez-vous.

Toplantıyı iptal etmemiz gerekiyor.

Voyons si nous pouvons annuler la réunion.

Toplantıyı iptal edebilip edemeyeceğimizi görelim.

Peut-être devrions-nous annuler la réunion.

Belki toplantıyı iptal etmeliyiz.

Je vais devoir annuler mon rendez-vous.

Randevumu iptal etmek zorunda kalacağım.

Je voudrais annuler mon rendez-vous de demain.

Yarın için randevumu iptal etmek istiyorum.

Nous devons annuler notre voyage pour le Japon.

Japonya gezimizi iptal etmeliyiz.

Les circonstances nous forcèrent à annuler notre rendez-vous.

Şartlar yüzünden randevumuzu iptal etmek zorunda kaldık.

Ne serait-il pas plus sage de tout annuler ?

Her şeyi iptal etmek daha akıllıca olmaz mı?

Nous dûmes annuler la partie à cause de la pluie.

Yağmurdan dolayı oyunu iptal etmek zorunda kaldık.

- J'ai dû annuler la fête.
- J'ai dû remettre la fête.

Partiyi iptal etmek zorunda kaldım.

J'ai dû annuler cette commande car nous ne disposions pas d'assez d'argent pour la payer.

Ödemek için yeterli paramız olmadığı için o siparişi iptal etmek zorunda kaldım.