Examples of using "Réunion" in a sentence and their turkish translations:
Benim önemli bir toplantım var.
Toplantı burada yapıldı.
Toplantıya devam edelim.
Toplantıyı başlatmak istiyorum.
Tom toplantıdan çıktı.
Bizim gizli bir toplantımız vardı.
Toplantı nasıl geçti?
Toplantıyı iptal etmek ister misin?
Toplantıya katılacağım.
Ben toplantıda hazır bulundum.
Toplantı bitti.
Toplantı kapatıldı.
Toplantıya şimdi başlayalım.
Bir iş görüşmem var.
Bir toplantımız var.
O, bir toplantıda.
Ben o toplantıdaydım.
Toplantı dün yapıldı.
Toplantı ne kadar yakında başlayacak?
Toplantı cuma günü gerçekleşiyor.
Toplantı neredeyse bitmişti.
- Toplantıyı şimdi başlatalım mı?
- Toplantıyı artık başlatalım mı?
2.30'da bir toplantım var.
Toplantı ne zaman başlar?
- Toplantıyı kaçırmadın.
- Toplantıyı kaçırmadınız.
- Buluşmayı kaçırmadın.
- Buluşmayı kaçırmadınız.
Toplantı facia gibi geçti.
bu bağlantı noktalarında
Toplantı yarın olacak.
Toplantı bitti.
Çok önemli bir toplantım var.
Onlar şu anda bir toplantıya katılıyorlar.
Toplantıya geri dönmek zorundayım.
Tom şu anda bir toplantıda.
- Toplantıda yoktum.
- Toplantıda mevcut değildim.
- Toplantıda hazır değildim.
Bu çok uzun bir toplantıydı.
Birleşme nasıldı?
Okuldan sonra birlikte eve yürüdüler.
Toplantı çoktan başladı.
Toplantı iptal edildi.
Toplantı iyi gitti.
Onların bir toplantısı vardı.
Bugün toplantıya kim başkanlık ediyor?
Toplantı nerede olacak?
Yarın Tom'un bir toplantısı var.
Biz toplantıyı erteledik.
Toplantıyı kim düzenledi?
Bu çok önemli bir toplantıdır.
Toplantı bitmedi.
Bir sonraki toplantı ne zaman?
Yarın bir toplantı yapacağız.
Toplantı burada yapıldı.
Toplantıdan hemen sonra seni arayacağım.
O, toplantıda yoktu.
Toplantıyı iptal edemezsin.
- Birimiz görüşmeye katılacak.
- Bizden biri toplantıya katılacak.
- Toplantıyı iptal etmeyecektiniz.
- Toplantıyı iptal etmemelisin.
- Toplantıyı ertelemen gerektiğini düşünüyorum.
- Bence toplantıyı ertelemelisin.
- Sanırım toplantıyı ertelemelisin.
İlk yönetim kurulu toplantımızı yaptık.
Toplantıyı gelecek cumaya kadar erteleyelim.
O, toplantıya katıldı.
Onunla bir toplantıya başladım.
Toplantının ertelenmesini önerdim.
Toplantıyı iptal etmedim.
Bir toplantı için buradayım.
Onlar toplantıyı tamamen unuttular.
Tom toplantıda değildi.
Toplantı henüz başlamadı.
Görüşmede olacağım.
Toplantı için bir tarih tespit et.
Ben toplantıya gideceğim.
- Bir toplantıya gitmem gerekiyor.
- Bir toplantıya gitmeliyim.
- Bir toplantıya gitmek zorundayım.
Toplantı ne zaman?
Ben toplantıya katılacağım.
Toplantıyı ertelemek zorunda kalacağız.
O, toplantıda mevcuttu.
Toplantı ne zaman bitti?
Toplantı öğleye kadar devam etti.
Ben o toplantıda değildim.
O sıcak, samimi bir toplantı oldu.
Dün toplantıya katıldım.
Bugünkü toplantı iptal edildi.
Tom'un bu sabah bir toplantısı var.
Toplantı oldukça iyi geçti.
O partide mevcuttu.
Bu öğleden sonra bir görüşmem var.
Toplantıda onu bekliyordum.
Bence toplantıyı ertelemeliyiz.
Toplantıyı ertelemek senin fikrin miydi?
Neden şimdi kökten farklı bir toplantı?
Toplantıya katılmalıydın.
- Toplantı, on gün uzaklıktadır.
- Toplantı on gün sonra.
- Toplantıya on gün var.
Onun önerileri toplantıda kabul edilmiştir.
Bana toplantıyı iptal etmemi önerdi.
Toplantıda kendi sınıfını temsil etti.