Examples of using "Décide" in a sentence and their turkish translations:
Sen karar ver.
gelip bu insanla etkileşim kuruyor.
Sen karar veriyorsun! Senin geleceğin!
Ne yapacağıma karar vermeliyim.
Raymond, oturup beklememeye karar verir.
Kuralları ben yaparım.
Uyumak zorunda olduğuma karar verirsem, öyleyse uyurum.
Kendi kararınızı verin.
Hayat ondan ne beklediğine karar verdiğinde başlar.
Bir karar ver.
- AIDS sadece her birey buna karşı harekete geçmeye karar verirse durdurulabilir.
- Yalnızca her birey ona karşı harekete geçmeye karar verirse, AIDS durdurulabilir.
Biz sadece, hükümetin birliklerini geri çekmeye karar vermesini ümit edebiliriz.
Biz sadece hükümetin askerlerini çekmeye karar vermesini umabiliriz.
En sevdiğim müzeye ailemle gitmemeye karar verdim.
kaliteli zaman geçirmek ister. Onları parka götürmeye karar verir. Nereye gidecek
Sonra mahallenin muhtarı, davetsiz misafirleri bölgesinden çıkarmaya karar verdi ve kovalama başladı.
Savaş kimin haklı olduğuna belirlemez- sadece kimin kaldığını.
Dünya bir altın kuralı takip eder: Parayı veren düdüğü çalar.