Examples of using "Cloué" in a sentence and their turkish translations:
O, hâlâ yatakta hasta.
dehşete düşmüş bir adamı yere yapışık bir şekilde bulmuş.
"Paul bugün yatakta hasta." "Çok kötü."
Aklı başındayım.
Onu mükemmel bir şekilde yaptım.
Yatakta kaldığı yedi ay boyunca bacak kasları köreldi.
burnunun ucunu sürekli yukarıya doğru kaldırma ise çakılması gerekmez mi?