Examples of using "Dessus" in a sentence and their turkish translations:
Onu çek.
Bunun üzerine oturmayın.
- Ona göz kulak ol.
- Ona dikkat et.
- Buna göz kulak ol.
Ben ona rast geldim.
Ona güvenme.
Bana bağırmayı durdur!
Onun üstünde uyuyacağım.
Yukarıya bakın.
Onun üzerinde çalışacağız.
Bunun üzerinden atla.
Tuvalet üst katta.
Onlar bu konuda anlaşacaklar.
Bana bağırmayı kes.
Bunun üzerine bahse girmek ister misin?
Ne için bana bağırıyorsun?
- Sen bizi vurdun.
- Bizi vurdun.
- Bizi vurdunuz.
Ben ona rastladım.
Başardın!
Pekâlâ. Şimdi üzerindeyim.
O bana ateş etti.
Köpeği bana havlıyor.
Ben üst kattayım.
Ona odaklanalım.
Ben vuruldum.
Sana ateş edildi mi?
Neredeyse seni vuruyordum.
Onlar varını yoğunu ona yatırdı.
Uçak bulutların üzerinden uçtu.
O tam senin üzerinde.
Bir köpek aniden bana atladı.
Böyle takıyorsunuz.
Demek ki bizim üzerimize düşen
- Ona güvenebilirsin.
- Ona bel bağlayabilirsin.
Buranın altına adını yaz.
Buna bir göz at.
Bana bağırma.
Oğlu ona bağırıyor.
Artık bunun hakkında konuşmayalım.
O üst katta.
Ona güveniyorum.
Tom üstümüzdeki dairede yaşıyor.
Neden beni vurdun?
Köpek koşarak bana doğru geldi.
O, ona bağırdı.
Ona güvenmiyorum.
Ona bağırdım.
O ona bağırdı.
Neden bana bağırıyorsun?
Kim vuruldu?
Onları denize atın.
Onun üzerinde çalışmaya devam edeceğim.
O vuruldu!
Onun olmasını beklemeyelim.
Bu adam bana bağırıyor ya!
Köpeğin bana her zaman havlar.
O onun üzerinde yoğunlaştı.
Tom o konuda beni uyardı.
Helikopter yukarıda dolaşıyor.
Biz Atlantik'i uçarak geçtik.
- Tam üstüne bastın!
- Taşı gediğine oturttun.
Ben onunla karşılaştım.
Onun atı çitin üzerinden atladı.
Bana kendini vurdurtma.
Üstüne basmak istemiyorum.
ve ortasından iple bağlanmış bir
ve asla geri getirmediler.
Bu kitabı her şeyden fazla seviyorum.
Biz bulutların üstünde uçuyoruz.
O hendekten atladı.
- Tam üstüne bastım mı?
- Taşı gediğine oturttum mu?
- Yağ yüzeye çıkar.
- Yağ suyun üstüne çıkar.
Üzerime ne düştü?
Bağırılacak mıyım?
Önce onun üzerinde çalışacağız.
Buna konsantre olmalıyız.
Üstüne üstlük yağmur yağıyordu.
Omzunun üzerinden arkasına baktı.
Ben hayatımı bahis ediyorum.
Onlar yukarıdaki katta yaşıyor.
Biz bu konuda çok çalıştık.
Onun üzerine bahis oynamazdım.
Buna bir göz atalım.
O, su birikintisi üzerinden atladı.
Ken duvarın üzerinden atladı.
Sana bağırdığım için özür dilerim.
Sana ateş ettiğim için üzgünüm.