Examples of using "Caractéristique" in a sentence and their turkish translations:
ve imzası niteliğindeki kırmızı rujuyla çıkardı.
karıncaların bir diğer özelliği ise iletişim kurmaları
Bu hiç tipik değil.
bu filmin bir özelliği de şu
karıncaların bilinmeyen bir özelliği daha var
Güneylilerin yumuşak karakteriyle konuştu.
Çeliğin önemli bir özelliği onun gücüdür.
Aurora, kutup bölgelerindeki karakteristik bir olaydır.
ve bir takotsubonun şekline bürünmüştü.
ifade ediyorlar ki buna 'Viking zihniyeti' adını veriyorum.
yine karıncaların insana benzer bir özelliği daha var
Fakat bu tablonun tek özelliği bu da değil
Ve yine karakteristik bir Viking tavrı
en uzun süre ayakta kalan ibadethane özelliğini korumakla beraber
bu pramiti diğerlerinden ayıran özelliği ise merdivenli olması
işe bu adamın en büyük özelliği prompter kullanmaması
Diğeri ise çok karakteristik mizah duygusu, korkarım diyorum… bu
Çelik hakkında önemli bir kalite onun gücüdür.
Sonuçta, "kadınsılık" bir kadının doğuştan sahip olduğu bir şey, göstermek için bir çaba sarf etmesine gerek yok ve öyle de bir özellik ki bilinçli olarak saklanmaya çalışılsa bile boşa çıkardı.