Examples of using "Fourmis" in a sentence and their turkish translations:
çoban karıncaların tembel olanları
karıncalara kısaca
karıncalar bunu seviyor
bu karınca yiyen o zaman karıncayı yiyemiyor mu?
ama karıncalarda
evet bu karıncaların sesi
işte bu yüzden karıncalar,
çobanı var kırmızı karıncalar var katil karıncalar var
peki, kim bu karıncalar?
karıncalar gerçekten bu dünayaya
karıncalar düz mantıkla çalışırlar.
çok kalabalıktır bu karıncalar
hemen bir karınca köprüsü!
işte karıncaların çıkardığı ses bu
atamı biniyor bu karıncalar
bu karıncalar tırtıla biniyorlar
Kek karıncalarla kaynıyordu.
Şeker, karıncaları çeker.
küçük bir karınca grubuna karıncayiyen daldığında o karıncaları yiyerek
- Tom'un pantolonunda karıncalar var.
- Tom'un kıçında kurt var.
çok garip yaratık bu karıncalar
karıncalarda göç olağan bir olay
karıncaların bir diğer özelliği ise iletişim kurmaları
parçalayan yuvasına götüren karınca
Karıncalar bütün yaz çok çalışır.
- Ayağım uyuştu.
- Ayağımda karıncalanma var.
Karıncaların kulakları var mı?
Karıncalardan kurtulmak istiyor.
İnsanlar karıncalara benzer.
Karıncalar şekerin etrafına üşüşüyorlar.
O, karıncalardan kurtulmaya çalıştı.
peki karıncaların yaprak biti beslediğini
karıncalar bereket olarak görülür.
karıncaların bilinmeyen bir özelliği daha var
ve bir resmen karınca adası oluşturuyorlar
diğer karıncalar bu köprünün üzerinden devam ederek tırmanıyor
karıncaların hemen hemen hepsi yer altına yuva yapıyor
Mutfağımızı karınca basmış.
karıncalar ise arının düşmanıdır.
kraliçe karıncayı beslemek için çalışır bütün karıncalar
fakat yinede ölen karıncayı orada bırakmıyorlar
100 bin tane karıncanın sizi aynı anda ısırdığını
işte karıncalar bu salgıyı çek seviyor
bir süre sonra karıncalar bu yuvalarını terk ediyor
enerjileri tükendikten sonra ise karıncaların hepsi ölüyor
işte karıncaların gözleri görmüyor
işte karıncalar da bunu yapıyor fakat yemiyorlar
buna rağmen karıncanın yine en büyük düşmanı kendisi
karıncanın da yine en büyük düşmanı karınca oluyor
karıncaların yine bir çok farklı türü var
Karıncalar ve zürafalar uzak akrabadırlar.
Karıncalar ve zürafalar uzak kuzenlerdir.
Karıncalar iyi organize edilmiş bir topluma sahiptir.
kraliçe karınca ise, bir kaç saniyede bir süreli yumurta üretir
yine karıncaların insana benzer bir özelliği daha var
karıncalar toprağı ısırarak toprağı tükürüğüyle yumuşatıyorlar
bu arada arılar karıncalara hiçbir şey yapamazlar.
yapılan yapının büyüklüğünü bir düşünün şimdi karınca için
ağustos böceği ile karıncanın hikayesini bilmeyen yoktur her halde
peki ıslanırsa ne olur şeker mi bu karıncalar?
madem imkansız karınca yiyen diye bir yaratık var
Karıncalar ve arılar, çalışkanlık ve uyum örnekleridir.
ve bu da beni yılanların, akreplerin ve karıncaların olduğu zeminden uzaklaştırır.
karıncaların öldüremeyeceği hiçbir canlı yok
sonunda karıncada da kendime göre bir özellik buldum yani
- Mutfakta karıncalar var. Bir ilaçlamacıyı aramamız gerekiyor.
- Mutfağı karınca basmış. Bir ilaçlamacı çağırmalıyız.
tamam tamam biz karınca dilini bilmiyoruz bunu kapatalım şimdi
zeka demişken asıl zeka ürünü karıncaların yuvaları
arkadan gelen karıncalar bu kimyasal izleri takip ederek ilerliyorlar