Examples of using "Aussitôt" in a sentence and their turkish translations:
- Derhal olacak.
- Hemen olacak.
- Haydan gelen huya gider.
- Selden gelen suya gider.
Gerekirse, yakında gelirim.
Mümkün olduğu kadar kısa sürede geleceğim.
İlaç beni hemen rahatlattı.
Mümkün olan kısa süredeki bir cevaba müteşekkir kalırım.
Mümkün olduğu kadar çabuk başlamak zorundasın.
Elimden geldiğince kısa sürede eve döneceğim.
O gelir gelmez bana bildirin.
Gelir gelmez bana telefon et.
Bunu görür görmez şöyle düşündüm:
O beni görür görmez kaçtı.
Tom buraya gelir gelmez gideceğiz.
O en kısa sürede geldi.
Oraya varır varmaz bana yazmanı istiyorum.
Yatağa gider gitmez uykuya daldı.
Tom derhal itaat etti.
Böyle bir öneri sadece derhal reddedilir.
O, onunla karşılaşır karşılaşmaz göz yaşlarına boğuldu.
- O kapıyı açar açmaz bir kedi dışarı kaçtı.
- Kapıyı açar açmaz bir kedi dışarı koştu.
Eve varır varmaz onu öpmeye başladı.
O haberi duyar duymaz gözyaşlarına boğuldu.
Elimden geldiğince kısa sürede geleceğim.
Çocuk annesini görür görmez, ağlamayı kesti.
Cevap alır almaz, seni arayacağız.
O, dışarı çıkar çıkmaz, yağmur yağmaya başladı.
- Haberi duyar duymaz, o gözyaşlarına boğuldu.
- O, haberi duyar duymaz gözyaşlarına boğuldu.
Tom kafasını yastığa koyar koymaz uykuya daldı.
Şapkasını kaybetti ama onu hemen buldu.
Eve varır varmaz yatmaya gittim.
Selden gelen suya gider.
Ben Londra'ya varır varmaz sana birkaç satır yazacağım.
Enerjik ve karizmatik, yoldaşları tarafından hemen subay seçildi.
Yağmur durur durmaz eve gideceğiz.
Köpek beni görür görmez, havlamaya başladı.
Bu işi bitirir bitirmez seninle birlikte olacağım.
O, evinin sarsıldığını hisseder etmez bahçeye koştu.
O mektubu alır almaz New York'a gitti.
O kadar yorgunum ki eve varır varmaz yatacağım.
Bunu yapar yapmaz akşam yemeği hazırlığına başlamanı istiyorum.
Tom hemen gitti.
Ona rastladıktan sonra derhal beni ara.
- Ben hemen orada olacağım.
- Ben derhal orada olacağım.
O mezun olur olmaz babasının genel mağazasında çalışmaya gitti.
Jessie daveti derhal kabul etti.
Yalnız kalır kalmaz mektubu açtı.
Ben girer girmez, o, odayı terk etti.
Onu yapmayı bitirir bitirmez sana yardım edeceğim.
O hemen uykuya daldı.
Arabanın tamiri biter bitmez, lütfen bana masrafları gösteren bir mektup yolla. Gerekli parayı sana göndereceğim.
Buraya varır varmaz benimle temasa geç.
Trompetler ses çıkardığında, ordu bağırdı ve trompet sesinde, adamlar yüksek sesle bağırdığında, duvar çöktü; bu yüzden herkes doğruca içeriye hücum etti ve şehri aldılar.Şehri LORD'a verdiler ve kılıçla onun içinde yaşayan her şeyi yok ettiler-erkekler, kadınlar, gençler ve yaşlılar, sığırlar, koyunlar ve eşekler.