Examples of using "Assiette" in a sentence and their turkish translations:
Anadolu levhası sıkıştı
Yemek yemeyi bitir!
Bu tabak temiz değil.
Biraz yeşil görünüyorsun.
Tom iyi hissetmiyor.
Neredeyse tabağı düşürüyordum.
- Tabağınızı yıkayın, lütfen.
- Tabağını yıka, lütfen.
çünkü küçük tabaklarda olunca daha dolu görünüyor
Orada hiç temiz tabak yok.
Genç çift aynı tabaktan yedi.
Bana temiz bir tabak getir ve bu kirli tabağı alıp götür.
O her bulaşık yıkamada bir tabak kırar.
Çok iyi görünmüyorsun, hasta mısın?
Tabağındaki her şeyi yesen iyi olur.
Tabağına dokunmamışsın. Neyin var?
Yaklaşık onun yarısını yedim ve geriye kalanını tabağımda bıraktım.
Peçeteleri katla ve her tabağın yanına bir tane koy.
Dünyada acından ölen çocuklar olduğu için tabağındaki tüm yiyeceği ye.