Examples of using "Failli" in a sentence and their turkish translations:
O neredeyse ölüyordu.
Neredeyse hapşırıyordum.
Biz neredeyse yola çıktık.
Tom neredeyse boğuldu.
Tom neredeyse güldü.
O neredeyse ölüyordu.
Tom neredeyse ölüyordu.
Thomas neredeyse kaymıştı.
Neredeyse paranı unuttun.
Tom neredeyse Mary ile evleniyordu.
Neredeyse pasaportumu unutuyordum.
Neredeyse cüzdanımı kaybettim.
Neredeyse bir hata yaptım.
Çocuk boğulmak üzereydi.
- Az daha treni kaçırıyordum.
- Neredeyse treni kaçırıyordum.
Neredeyse kalbim duracaktı.
Neredeyse bayılıyordum.
O neredeyse parasını unutuyordu.
Bakaloryası neredeyse başarısız oluyordu.
Tom neredeyse eziliyordu.
Tom neredeyse yakalandı
Köpek beni ısırdı.
Neredeyse zamanında geldin.
Neredeyse tabağı düşürüyordum.
Kamyon tarafından çarpılıyordum.
Neredeyse işe yarayacaktı.
Kaza neredeyse hayatına mal oluyordu.
Neredeyse ev ödevimi yapmayı unutuyordum.
Bir adam neredeyse bize çarptı.
Çoğu arkadaşım yurtdışına gitti
Bunu duyduğumda neredeyse ölecektim.
Neredeyse bir araba tarafından çarpılıyordum.
Neredeyse şemsiyemi trende unutuyordum.
Neredeyse onların ikisi de öldürüyordu.
Dün gece neredeyse bir kokarcanın üstüne basıyordum.
Neredeyse ona bir bisiklet çarpıyordu.
Bugün neredeyse bir kamyon tarafından çarpılıyordum.
Neredeyse işe yaradı.
Köpeğimiz neredeyse bir araba tarafından eziliyordu.
Bugün neredeyse bir araba tarafından çarpılıyordum.
O neredeyse bir araba tarafından ezilecekti.
O şarkıyı bu gece neredeyse söylemedim.
Onun yüzsüzce meydan okuma hareketi neredeyse hayatına mal oluyordu.
Neredeyse boğuluyordu.
Tom birkaç saat önce neredeyse kendini öldürüyordu.
Onu nasıl yapacağını sana söylemeyi neredeyse unuttum.
Tom'a partiyi söylemeyi neredeyse unutuyordum.
Neredeyse Noel için eve gelmiyordum.
Neredeyse bir kamyon tarafından eziliyordum.
Ambulans kontrolünü kaybetti ve yayayı ezdi.
- O, caddeyi geçerken neredeyse araba tarafından çarpılıyordu.
- Yoldan geçerken az kalsın araba çarpıyordu.
O, neredeyse boğuluyordu.
O neredeyse havuza düşüyordu.
Neredeyse yapılan iş yanına kâr kaldı.
O, kıl payı ezilmekten kurtuldu.
Bir araba tarafından ezilmekten kıl payı kurtuldum.
Bana hamile olduğunu söylediğinde, neredeyse kalbime iniyordu.