Examples of using "Pelkoa" in a sentence and their turkish translations:
Korku... ...ve hayret dolu...
korku ve ümitsizlik hissetmek için iyi gerekçeler var
Benim müthiş büyükannem dil için öylesine titizdi ki ne zaman birinin "Can I.."ile soru sorduğunu duysa onların sözünü keser ve ani reaksiyon gösterirdi, "ben bilmiyorum, sen? Neyi yapabildiğini kendin bilmiyorsan ben nasıl bilirim? Eğer izin istiyorsan 'May I...' de"