Examples of using "Hyviä" in a sentence and their turkish translations:
İyi makaleler yazıyor muyum?
Aptallar bile iyi tavsiye verebilir.
Tom Fransızcada iyi notlar alır.
Gerçekten iyi bir haberim var.
Ama güzel haberler de var.
Bugün iyi kararlar verdin.
Kuzey, güney. İyi göstergeler.
Kolugolar iyi tırmanıcıdır.
İşte biraz iyi haber.
İyi haberim var.
Ben sadece iyi bir haber aldım.
Onlar oldukça iyi.
Onlar gerçekten iyi.
Onlar şaşırtıcı biçimde iyiydi.
Onlar çok iyi.
Hiç iyi haberin var mı?
İyi haberimiz var.
Dinle, iyi bir haberim var.
Ailem iyi insanlar değillerdi.
Tom ve ben iyi arkadaşlarız.
Bu kekler iyi. Bir tane deneyin.
İyi haber şu ki soğuk zincir güzergâhına yeniden girdik
İyi haber şu ki soğuk zincir güzergâhına yeniden ulaştık.
Böyle bir altınfıçı kaktüsünde bol miktarda iyi sıvı bulunur.
Politikacılar para toplamada iyidir.
Bana iyi öğüt verdin.
Sizin için iyi haberimiz var.
Biz bunda oldukça iyiyiz.
Boston'da bir sürü iyi restoran var.
- Yakında size birkaç güzel haber vereceğim.
- Yakında sana birkaç güzel haber vereceğim.
Muzlar iyi bir potasyum kaynağıdır.
İyi insanlar her gün ölür.
Sepette bazı iyi elmalar var.
Ama içinde bir sürü iyi besin maddesi var.
Planımızın bir sürü avantajı var.
Tom ve John iyi arkadaştır.
Her gün birçok iyi insan ölür.
Tom ve ben iyi arkadaş olduk.
Koç ona biraz iyi tavsiye verdi.
Mary ve ben iyi arkadaşlar olduk.
İyi geceler, Tom.
Tom ve ben iyi arkadaşlarız.
Bu ağaç birçok iyi meyve verir.
Tom ve Mary iyi arkadaşlar.
İyi tatiller.
İyi geceler, Timmy.
Son zamanlarda herhangi bir iyi film izlediniz mi?
korku ve ümitsizlik hissetmek için iyi gerekçeler var
Kıyafetler kaliteli olmasına rağmen üzerimize tam gelmemişti.
Bunlar da şunlar kadar iyi.
Tom ve Mary gerçekten iyi arkadaşlar.
- Hayat iniş ve çıkışlarla doludur.
- Hayat çıkışlarla ve inişlerle doludur.
Bu akıllıca bir yöntem ve iyi bir karardı. Aferin size. Tamam.
Ama bugün çok iyiydiniz. Yoğun baskı altında bile çok iyi kararlar verdiniz.
Teniste iyisin, değil mi?
Biraz da karbonhidrat var ve iyi doğal enzimler barındırıyor, yani sorun yok.
Biz aşık değiliz. Biz sadece iyi arkadaşlarız.
Ben iyi öğretmenlere sahip olduğum için şanslıyım.
Şimdi iyi arkadaşız ama başlangıçta birbirimizi sevmiyorduk.
Ben ona aşık değilim. Biz sadece iyi arkadaşız.
ve biraz da karbonhidrat var ve iyi doğal enzimler barındırıyor, yani sorun yok.
Fransızcada her zaman iyi notlar aldım.
- "Tom ve Mary çıkıyorlar mı?" "Hayır, onlar sadece iyi arkadaşlar."
- "Tom ve Mary çıkıyorlar mı?" " Hayır, sadece iyi arkadaşlar."
Tom ve Mary iyi arkadaşlar fakat onlar flört etmiyorlar.
Kent yaşamının avantajları ve dezavantajları vardır.
Tom ve arkadaşları ateşin etrafına oturdular, iyi eski günlerden bahsettiler.
Bu günlerde iyi işler edinmenin çok zor olduğunu unutma.
Tom onu yapmamızı önerdiğin şekilde onu yapmanın bir avantajı olduğunu düşünmüyor.