Examples of using "Kuuli" in a sentence and their turkish translations:
Tom seni duydu.
Tom bir silah sesi duydu.
Tom onu duydu.
O bir gürültü duydu.
Tom silah sesleri duydu.
Tom arkasında bir ses duydu.
Tom tuhaf bir ses duydu.
Tom'un kapıyı açtığını duydum.
Tom kurtların ulumalarını duydu.
Tom kapı zilinin çaldığını duydu.
Tom Mary'nin kemanını çaldığını duydu.
Çok küçük bir ses duydu.
Tom haberi duyduğunda şaşkına döndü.
Tom Mary'nin John'a bağırdığını duydu.
Tom kedinin kapıyı tırmaladığını duyabiliyordu.
Tom Mary'nin onun adını seslendiğini duydu.
Tom Mary'nin John hakkında konuştuğunu duydu.
O otobüsten inerken isminin çağrıldığını duydu.
Tom, Meryem ve John'un tartıştığını duydu.
Garip bir ses duydu ve yataktan fırladı.
Tom birinin kapıyı çaldığını duyunca uyandı.
Tom, kapının vurulduğunu duydu ve açmak üzere kapıya doğru yürüdü.
Tom silah seslerini duyar duymaz evin dışına koştu.
Seyirci Fransızca çevirisini duymadan önce güldü.
Tom Mary'nin çığlık attığını duyduğunda telefonu kapamak üzereydi.
Tom Mary'nin bu sabah okul binasının arkasında şarkı söylediğini duyduğunu söyledi.
Tom Mary ve John'un evlendiğini duyduğunda şaşırmış gibi görünmüyordu.
Benim müthiş büyükannem dil için öylesine titizdi ki ne zaman birinin "Can I.."ile soru sorduğunu duysa onların sözünü keser ve ani reaksiyon gösterirdi, "ben bilmiyorum, sen? Neyi yapabildiğini kendin bilmiyorsan ben nasıl bilirim? Eğer izin istiyorsan 'May I...' de"