Examples of using "Jonkun" in a sentence and their turkish translations:
Birisinin yapması gerekiyordu.
Burada biriyle buluşacak mısın?
- Bana yardım edecek birine ihtiyacım var.
- Lütfen, biri bana yardım etsin.
Burada birini tanıyor musun?
Birini gördüm.
Biri ödemek zorunda.
Birinin çığlık attığını duydum.
Birisini bulacağım.
- Biri öncülük etmeli.
- Biri yol göstermeli.
Birine sana yardım ettireceğim.
Birisi Tom'a söylemek zorunda.
Biri bunu denemeli.
Konuşmak için birini istiyorum.
Ben bir mesaj alabilir miyim?
- Birisiyle konuşmak zorundayım.
- Birisiyle konuşmam gerekiyor.
Sen başkasını bulacaksın.
Sen başkasıyla buluşacaksın.
Tom birinin onu göreceğinden korkuyordu.
Konuşmak için birine ihtiyacım var.
Tom birini öldürebilirdi.
Bu başka birinin sorunu.
- Bob konuşacak birini arıyordu.
- Bob bir muhatap arıyordu.
Birinin bundan bir film hazırlaması gerekir.
Japonca konuşan bir doktor tanıyor musun?
Birini gördüğüme yemin edebilirim.
Tom barda bir kızla flört ediyor.
Hiç Fransızca konuşan birini duydun mu?
Fransızca konuşan birini işe almak istiyorum.
Fransızca konuşabilen birine ihtiyacım var.
Ne olduğunu birinin Tom'a söylemesi gerek.
Tom birinin hafifçe omuzuna dokunduğunu hissetti.
- Birinin bizi karşılayacağını söylediğini düşündüm.
- Birinin bizi karşılayacağını söylediğini sanıyordum.
Hiç benim gibi biriyle flört etmeyi düşünür müsün?
- Tom ormanda kayboldu ve kendini birinin arka bahçesinde buluverdi.
- Tom ağaçlık alanda yolunu kaybedip kendini bir evin arka bahçesinde buldu.
Hiç benim gibi biriyle çıkmayı düşünür müsün?
Biz ilk kez biriyle tanıştığımızda genellikle el sıkışırız.
Portekizce konuşan birine ihtiyacım var. Konuşuyor musun?
Tom birinin kapıyı çaldığını duyunca uyandı.
Tom'un ofisindeki biriyle önceden konuştum.
Mümkün olduğunca kısa sürede onu tamir etmesi için birini gönderir misin?
Sanırım Tom gerçekten birinin onu öldürmesini isteyebilir.
Eğer bu cümleyi anlayabilirseniz o zaman biriyle seks yapmanız gerek.
Okuma birinin kendi kafası yerine başka birinin kafasıyla düşünmeye eşdeğerdir.
Birisi yanlışlıkla benim şemsiyemi almış olmalı.
Sana faydalı olmak amacıyla sana yaklaşan bir adam görürsen, hayatın için koşmalısın.
Hayatımda ilk defa birine bu kadar bağlandığımı hissettim.
Benim müthiş büyükannem dil için öylesine titizdi ki ne zaman birinin "Can I.."ile soru sorduğunu duysa onların sözünü keser ve ani reaksiyon gösterirdi, "ben bilmiyorum, sen? Neyi yapabildiğini kendin bilmiyorsan ben nasıl bilirim? Eğer izin istiyorsan 'May I...' de"