Examples of using "Scholar" in a sentence and their turkish translations:
O, harika bir bilim adamı.
İngiliz bilim adamı Dr. Katherine Blakeney,
Bu bilim adamı eski el yazmalarını inceler.
O bir alim ve şairdir.
O harika bir bilim adamı olacak.
Sen bir beyefendi ve bir bilim adamısın.
Çocuk büyük bir bilgin gibi konuşuyor.
O bir bilim adamı olarak düşünülür.
Bir bilim adamı dediğimiz odur.
O, gerçek bir bilim adamıdır.
O bilgin büyük bir bilimsel keşif yaptı.
Bilim adamı maliye politikası üzerine bir otoritedir.
Güzel konuşan bilim adamı kolayca tartışmaya katıldı.
O bir bilim adamından çok bir yazardır.
O bir bilim adamı ve aynı zamanda bir müzisyen.
İnsanlar onu büyük bir bilgin olarak düşünüyorlar.
Büyük bir âlim mutlaka iyi bir öğretmen değildir.
O şimdiye kadar yaşamış olanlar kadar büyük bir alimdir.
Bay Johnson bir bilim adamı değil fakat bir şairdir.
Bir bilim adamı, insan hakları hakkında harika bir konuşma yaptı.
Ama ben ilhamı bir akademisyenin sözlerinde buldum.
Çocuk büyük bir bilim adamıymış gibi konuşuyor.
Bilginin konuşması dinlenmeye değer.
Daha iyi zamanlarda doğsaydı mükemmel bir bilim adamı olurdu.
O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır.
O iyi bir akademisyendir ve daha iyi olanı, iyi bir öğretmen.
O büyük bir siyasetçi ve dahası iyi bir bilgin.
O büyük bir devlet adamı ve bunun da ötesinde büyük bir bilgindir.
Büyük bir alim gibi, soruyu kolayca yanıtladı.
Sağlığı pahasına mükemmel bir bilim adamı oldu.
Yarım-doktor seni ve yarım-din alimi inancını öldürür.
O sadece bir bilim adamı olarak değil aynı zamanda bir şair olarak da çok iyi tanınmış.
Tom bir bilim adamı.
Gençliğimde pek çok kitap okudum; Kendi tarzımda bir bilimciyim.
Yarım tabib candan eder, yarım fakih imandan eder.