Translation of "Magical" in Turkish

0.027 sec.

Examples of using "Magical" in a sentence and their turkish translations:

It was magical.

Büyülüydü.

Uncovering a magical nighttime world.

Sihirli bir gece dünyası ortaya çıkarıyoruz.

Brazilian music is simply magical.

Brezilya müziği sadece büyülü.

...for the most magical nights on Earth.

...Dünya'nın en büyülü gecelerine sahne oluyor. DÜNYA'DA GECE

Tom bought a so-called "magical stone".

Tom sözde "sihirli bir taş" satın aldı.

Wishing you a magical and memorable Christmas!

Fevkalade ve unutulmaz bir Noel dileriz!

That was without doubt a magical moment.

Hiç şüphesiz, büyüleyici bir andı bu.

Kissing her was a magical, unforgettable moment.

Onu öpmek büyülü, unutulmaz bir andı.

Welcome to the magical world of Narnia.

Narnia'nın büyülü dünyasına hoş geldiniz.

Tom has dabbled in the magical arts.

Tom büyülü sanatlarla amatörce uğraştı.

The Sahara Desert is a magical place.

Sahra Çölü büyülü bir yerdir.

And experienced again that magical enhancement of sound

Ve tekrar seslerin büyülü bir şekilde çoğalmasına tanık oldum

Mr. Brown has a magical way with children.

Bay Brown'ın çocuklarla büyülü bir yöntemi var.

Christmas is a magical time of the year.

Noel yılın büyülü bir zamanı.

They’re touted as a magical elixir in traditional medicines.

geleneksel tıpta baş ağrısından kansere her şeyi tedavi eden,

That the ocean puts on its most magical displays.

Ay'ın en karanlık evresine denk gelir.

Because they are here to teach us something magical,

çünkü onlar bize sihirli bir şeyler öğretmek için buradalar

In Japanese folklore, bakeneko are cats with magical powers.

Japon folklöründe, bakenekolar büyülü güçleri olan kedilerdir.

But also there's something magical about looking at the flames.

Ama alevlere bakmanın büyüleyici bir yanı da vardır.

- It was a magic moment.
- It was a magical moment.

- Sihirli bir andı.
- Büyülü bir andı.

And they found themselves in a magical world called Narnia.

Ve onlar kendilerini Narnia denen sihirli bir dünyada buldular.

Mary admitted that she had dabbled in the magical arts.

Mary büyülü sanatlarla amatörce uğraştığını kabul etti.

This fantasy book is a succession of really flashy magical spells and that makes it boring instead.

Bu fantezi kitap gösterişli çok güzel büyülerin bir birbirini izlemesidir ve onun yerine bu onu sıkıcı yapar.

Tom and Mary once jumped together from Pulpit Rock with a parachute. It was a short but magical experience.

Tom ve Mary birlikte Pulpit Rock'tan paraşütle atladılar. Kısa ama büyülü bir deneyimdi.

In former days, men sold themselves to the Devil to acquire magical powers. Nowadays they acquire those powers from science, and find themselves compelled to become devils.

Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar.