Translation of "Called" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Called" in a sentence and their turkish translations:

- Someone called.
- Somebody called.

Birisi aradı.

- You had called.
- You called.

Sen aradın.

- He called you.
- She called you.
- He called her.

O seni aradı.

- What is this called?
- What's it called?
- What's that called?
- What is it called?
- What's this called?

Buna ne denir?

- What's it called?
- What's that called?

Ona ne denilir?

- Has anybody called?
- Has anyone called?

Kimse aradı mı?

- What is this called?
- What is it called?
- What's this called?

Bunu nasıl adlandırıyorsunuz?

called earthquake

deprem adı verilir

Investor called

Yatırımcı aradı

Tom called.

Tom aradı.

They called.

Onlar aradı.

Nobody called.

Hiç kimse aramadı.

called “Didymoon”,

'Didymoon' adı verilen,

Somebody called.

Birisi aradı.

Someone called.

Birisi aradı.

Lalita called.

Lalita aradı.

You called?

Sen aradın mı?

Sami called.

Sami aradı.

- Tom should've called.
- Tom should have called.

Tom aramalıydı.

Tom called me after Mary called him.

Mary onu aradıktan sonra Tom beni aradı.

- Has Lucy already called?
- Lucy called already?

Zaten Lucy aradı mı?

- I shouldn't have called.
- I shouldn't've called.

Aramamalıydım.

- I should've called.
- I should have called.

Aramalıydım.

- You should've called.
- You should have called.

Aramalıydın.

- Tom called me.
- Tom called me up.

Tom beni aradı.

- What is this called?
- What's this called?

Buna ne denir?

- What's it called?
- What is it called?

Buna ne denir?

- You could've called.
- You could have called.

- Sen arayabilirdin.
- Sen aramış olabilirdin.

- Who called the police?
- Who called the cops?

Polisleri kim çağırdı?

- You should've called him.
- She should've called him.

Onu aramalıydın.

- I called you yesterday.
- I called him yesterday.

Onu dün aradım.

I've called and called, but there's no answer.

Defalarca aradım ama cevap yok.

- I called a cab.
- I called a taxi.

Ben bir taksi çağırdım.

It's called holography.

Buna holografi deniyor.

called magnetic attenuation.

manyetik zayıflaşma adı verilir.

called SWEET BEAN.

bir bitkiden yapılıyor.

Tom called me.

Tom beni aradı.

Who called me?

Beni kim aradı?

I called ahead.

Önceden telefonla aradım.

Somebody just called.

Az önce biri aradı.

Tom should've called.

Tom aramalıydı.

She called me.

O beni aradı.

Someone called Tom.

Birisi Tom'u aradı.

Who called 911?

911'i kim aradı?

Tom called everybody.

Tom herkesi aradı.

I've called ahead.

Ben önceden aradım.

Who called you?

Seni kim aradı?

Someone called 911.

Birisi 911'i aradı.

Tom called 911.

Tom, 911'i aradı.

I called you.

Seni aradım.

Nobody called you.

- Kimse seni aramadı.
- Kimse sizi aramadı.

Nobody called him.

Hiç kimse onu davet etmedi.

Nobody called Tom.

Hiç kimse Tom'u aramadı.

Nobody called her.

Kimse onu aramadı.

Nobody called Mary.

Hiç kimse Mary'yi aramadı.

Nobody called us.

Kimse bizi aramadı.

Nobody called them.

Hiç kimse onları çağırmadı.

Tom hasn't called.

Tom aramadı.

Tom never called.

Tom hiç aramadı.

Tom called home.

Tom evi aradı.

Tom called again.

Tom tekrar aradı.

Tom called back.

Tom geri aradı.

Tom called us.

Tom bizi aradı.

Tom called you.

Tom seni aradı.

Tom just called.

Tom az önce aradı.

Tom's wife called.

Tom'un karısı aradı.

We're being called.

Aranıyoruz.

They called me.

Onlar beni aradılar.

Has Tom called?

Tom aradı mı?

I called earlier.

Daha önce aradım.

I called home.

Evi aradım.

I called security.

Güvenliği aradım.

I called them.

Onları aradım.

I've already called.

Zaten aradım.

I've called twice.

İki kez aradım.

Nobody called me.

Kimse beni aramadı.

They called you.

Onlar seni aradılar.

Who called them?

Onları kim aradı?

Your wife called.

Karın aradı.

Tom's office called.

Tom'un ofisi aradı.

You're being called.

Aranıyorsun.

Someone called them.

Biri onları çağırdı.

Someone called him.

Biri onu aradı.

Someone called her.

Biri onu aradı.

I haven't called.

Ben aramadım.

He hasn't called.

- O aramadı.
- Aramadı.

Mary hasn't called.

Mary aramadı.

We haven't called.

Biz aramadık.

I called him.

Ben onu aradım.

He's called Jones.

Ona Jones denilir.

He called you.

O seni aradı.