Examples of using "Stone" in a sentence and their turkish translations:
Bu taş nedir?
Bu ne tür bir taştır?
Bu taşı kaldıramam.
Taş ağırdır.
Bir taş görüyorum.
O köprü taştan yapılmıştır.
O bir taş aldı.
O taşa takıldı.
Çocuk bir taş attı.
O, bir taş aldı.
Taş tamamen pürüzsüz.
Ben bu taşı taşıyamam.
Bir böbrek taşım vardı.
Bir taş yüzmez.
Bu Felsefe Taşı'ydı.
O bir taşın üzerinde tökezledi.
O, taşı tamamen parçaladı.
Bu gri bir taş yapıdır.
- Her yer didik didik arandı.
- Altına bakılmadık taş kalmadı.
Bu taşı taşımama yardım et.
Bu taş beş ton çeker.
Oğlan bir taş atıyor.
Bu taşı kaldırabilir misin?
Bir taşla iki kuş.
Taştan çekice, insandan mumyaya,
Taş Devri kalıntıları keşfedildi.
Köprü taştan yapılmıştır.
Ev taştan yapılmıştır.
Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
- O taştan bir kalbe sahip.
- Onun taştan bir kalbi var.
O kırmızı bir taş aldı.
Tom'un taştan bir kalbi var.
- Taş evler yapıyorum.
- Taştan evler inşa ediyorum.
Bir kez, taş devriydi.
O bir taş gibi sessiz kaldı.
Keşke bir taş olsam.
Bir taşla iki kuş öldür.
Damlayan su taşı deler.
Bir erkek çocuğu bir taş atıyor.
Gelecek taşta yazılı değil.
Mücevher Tom'a aitti.
- Elmas kıymetli bir taştır.
- Elmas değerli bir taştır.
Kuyu taştan inşa edilmiştir.
Bu bina taştan yapılmıştır.
Bu ev taştan yapılmış.
O, soğukkanlı bir katildi.
Onun kalesi taştan yapılmıştı.
Çocuk köpeğe bir taş attı.
Deveye hendek atlatamazsın.
fakat, o taşı da çıkarmamız lazım
Kafasına bir taş çarptı.
Bir taşla iki kuş vurmak.
O taşı fırlatmanın amacı nedir?
O, taşı elinde tarttı.
O, köpeğe bir taş attı.
Bir kediye taş atmayın.
O, gölete bir taş attı.
O, köpeğe bir taş attı.
Tom sözde "sihirli bir taş" satın aldı.
Rosetta Taşı 1799'da bulundu.
- Bu köprü taştan yapılmış.
- Bu köprü taştan yapılma.
- Bu köprü taştan.
Ben senin ayakkabındaki bir taş gibiyim.
Nehre taş atma!
Ayakkabımda bir taş var.
Bir taşla iki kuş öldürdüm.
Bir taşla iki kuş vurdu.
Kuşa bir taş attım.
Bu taş kaldırmak için çok ağır.
Benim ayakkabımda bir taş var.
Onlar bir taşla iki kuş öldürdüler.
Köpeğe bir taş atmayın.
Bu nedir? Bu bir taş.
Kim köpeğime bir taş fırlattı?
Tom gölete bir taş attı.
Bu kale taştan yapılmıştır.
Tom'un taştan yapılmış bir kalbi var.
Roma'da birçok fıstık çamı var.
Gölete bir taş attı.
Artık taş devrinde yaşamıyoruz.
suyun taşı etkilemesi gibi olacak;
delinin biri kuyuya bir taş attı
yine aynı bölgede bir taşın üzerine
Deveye hendek atlatamazsın.
Çocuk kurbağaya bir taş fırlattı.
O çocuk köpeğe bir taş fırlattı.
Evin etrafında taş bir duvar vardı.
O bir taşla iki kul öldürecek.
Pencereyi kıran taşı bana göster.
- Taş yerinde ağırdır.
- Taş düştüğü yerde ağırdır.
O, büyük bir köpeğe taş attı.
Çocuk kediye bir taş fırlattı.
Lütfen bu taşı buradan şuraya taşıyın.