Examples of using "Irritates" in a sentence and their turkish translations:
Güneş yanığı deriyi tahriş eder.
Sabrınız beni rahatsız ediyor.
Tom beni gerçekten rahatsız ediyor.
Bu kazak boynumu rahatsız ediyor.
Onun konuşma şekli bizi sinirlendiriyor.
Her zaman düşmanlarını affet. Hiçbir şey onları daha fazla rahatsız edemez.
O gürültü beni sinirlendiriyor.
Onun bir baş ağrısı olduğunda, en ufak ses onu rahatsız eder.
O gerçekten beni kızdırıyor.
Tom tuvaletin kapağını açık bıraktığında bu Mary'yi kızdırıyor.
Bazen film müziğinin sesi çok yüksek çıkıyor, ki bu da beni sinir ediyor.
Biri sizi sinirlendirirse en iyisi hemen tepki vermemek.
Mary diş macununun kapağını açık bıraktığında, bu Tom'u kızdırıyor.
Onu severim ama bazen onun keskin dil beni çok fazla rahatsız ediyor.
Tom'un sürekli tartışması onun sınıf arkadaşlarından bazılarını kızdırmaktadır. Fakat, sınıfın çoğu onu görmezden gelmeyi henüz öğrendi.