Translation of "Sweater" in Turkish

- That's a nice sweater.
- That is a nice sweater.

O güzel bir kazak.

- Mary knit Tom a sweater.
- Mary knitted a sweater for Tom.
- Mary knit a sweater for Tom.
- Mary knitted Tom a sweater.

Mary, Tom'a bir kazak ördü.

- He wears a woolen sweater.
- She wears a woolen sweater.

O, yünlü bir kazak giyer.

- Tom put on his sweater.
- Tom put his sweater on.

Tom kazağını giydi.

- Mary knitted a sweater for Tom.
- Mary knit a sweater for Tom.
- Mary knitted Tom a sweater.

- Mary, Tom için bir kazak örmüş.
- Mary, Tom için bir kazak ördü.

Her sweater is blue.

Onun kazağı mavi.

Her sweater is purple.

Onun kazağı mordur.

His sweater is blue.

Onun kazağı mavi.

His sweater is gray.

Onun kazağı gri.

My sweater is purple.

Benim kazak mor.

She washes the sweater.

Kazağını yıkıyor.

I love your sweater.

Kazağını seviyorum.

Tom forgot his sweater.

Tom kazağını unuttu.

Tom bought a sweater.

Tom bir kazak aldı.

What a beautiful sweater!

Ne güzel bir kazak!

Put on this sweater.

Bu kazağı giyin.

Try on this sweater.

Bu kazağı deneyin.

This sweater is warm.

Bu kazak sıcacık.

I like your sweater.

Kazağını beğendim.

I bought a sweater.

Bir kazak aldım.

Daddy's knitting a sweater.

Babam bir kazak örüyor.

Where's my striped sweater?

Çizgili kazağım nerede?

I like that sweater.

O kazağı beğeniyorum.

- You're wearing your sweater inside out.
- Your sweater is inside out.

Kazağını ters giyiyorsun.

- I bought Tom a sweater.
- I bought a sweater for Tom.

Tom’a bir kazak satın aldım.

- Mother made me a sweater.
- My mother made a sweater for me.
- My mother made me a sweater.

Annem bana bir kazak yaptı.

I'm looking for a sweater.

Bir kazak arıyorum.

He bought her a sweater.

O ona bir kazak aldı.

She put on her sweater.

O, kazağını giydi.

She put her sweater on.

O kazağını giydi.

I bought this sweater yesterday.

Bu kazağı dün satın aldım.

She is knitting a sweater.

O, bir kazak örüyor.

She pulled her sweater on.

O, kazağını giydi.

Go get me a sweater.

Bana bir kazak almaya git.

Tom gave Mary a sweater.

Tom Mary'ye bir kazak verdi.

I bought a woolen sweater.

Ben bir yün kazak satın aldım.

I love my yellow sweater.

Ben sarı kazağımı seviyorum.

She bought him a sweater.

Ona bir kazak satın aldı.

What color is his sweater?

Onun kazağı ne renk?

He wore a dark sweater.

O koyu renkli bir kazak giymişti.

I don't like this sweater.

Bu kazağı sevmiyorum.

He wears a woolen sweater.

O bir yün kazak giyer.

Tom put on his sweater.

Tom kazağını giydi.

Tom bought a cashmere sweater.

Tom bir kaşmir kazak aldı.

I really like your sweater.

Senin kazağını gerçekten beğeniyorum.

Your sweater is inside out.

Kazağını ters giymişsin.

I always liked that sweater.

O kazağı hep sevmişimdir.

Tom was wearing John's sweater.

- Tom, John'un kazağını giyiyordu.
- Tom'un üstünde John'un kazağı vardı.

Tom was wearing a sweater.

- Tom bir kazak giyiyordu.
- Tom'un üzerinde kazak vardı.

Tom took off his sweater.

Tom kazağını çıkardı.

He wears a wool sweater.

yün bir kazak giyiyor.

This sweater irritates my neck.

Bu kazak boynumu rahatsız ediyor.

She gave him a sweater.

O, ona bir kazak verdi.

She knit him a sweater.

O ona bir kazak ördü.

Tom bought himself a sweater.

Tom kendine bir kazak satın aldı.

Tom wore a dark sweater.

Tom koyu renk bir kazak giydi.

Mary is knitting a sweater.

Mary bir kazak örüyor.

I need a new sweater.

Yeni bir kazağa ihtiyacım var.

Tom isn't wearing a sweater.

Tom kazak giymiyor.

Tom is wearing a sweater.

Tom bir kazak giyiyor.

Tom is knitting a sweater.

Tom bir kazak örüyor.

- Tom has been wearing a blue sweater.
- Tom is wearing a blue sweater.

Tom mavi bir kazak giyiyor.

- Your sweater's on backwards.
- Your sweater is inside out.
- Your sweater is on backwards.

Kazağını ters giymişsin.

- Tom will buy the blue sweater.
- Tom is going to buy the blue sweater.

Tom mavi kazağı satın alacak.

- Tom is going to buy the blue sweater.
- Tom will buy a blue sweater.

Tom mavi bir kazak alacak.

You're wearing your sweater inside out.

Kazağını ters giyiyorsun.

My sweater shrank in the wash.

Kazağım yıkanırken çekti.

I bought the girl a sweater.

Ben kıza bir kazak aldım.

She knitted her father a sweater.

Babasına bir kazak ördü.

Why are you wearing a sweater?

Neden bir kazak giyiyorsun?

I knitted a sweater for Tom.

Tom için bir kazak ördüm.

Mary is knitting Tom a sweater.

Mary Tom'a bir kazak örüyor.

Tom is wearing a red sweater.

Tom kırmızı bir kazak giyiyor.

The short man wears a sweater.

Kısa adam bir kazak giyiyor.

May I try this sweater on?

Bu kazağı deneyebilir miyim?

I knitted a sweater for him.

Ben onun için bir kazak ördüm.

Where did you get that sweater?

O kazağı nereden aldın?

She is wearing a woolen sweater.

O, yünlü bir kazak giyiyor.

He is wearing a wool sweater.

O bir yün kazak giyiyor.

He is wearing a woolen sweater.

O, yünden bir kazak giyiyor.

Mother knitted a sweater for me.

Annem benim için bir kazak ördü.

Tom has his sweater on backwards.

Tom'un sırtında bir kazağı var.

Tom's girlfriend knitted him a sweater.

Tom'un kız arkadaşı ona bir kazak ördü.

This blue sweater is very pretty.

Bu mavi kazak çok güzel.

This sweater is made by hand.

Bu kazak elle yapıldı.

Have you finished knitting that sweater?

O kazağı örmeyi bitirdin mı?

How did you find this sweater?

Bu kazağı nasıl buldun?

Layla was wearing a long sweater.

Leyla uzun bir kazak giyiyordu.

Tom was wearing a blue sweater.

Tom mavi bir kazak giyiyordu.

Tom wasn't wearing a blue sweater.

Tom mavi bir kazak giymiyordu.

Tom isn't wearing a blue sweater.

Tom mavi bir kazak giymiyor.