Translation of "Neck" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Neck" in a sentence and their turkish translations:

The two candidates are neck and neck.

İki aday başa baş.

My neck hurts.

Boynum ağrıyor.

How's Tom's neck?

Tom'un boynu nasıl?

My neck hurts today.

Bugün boynum ağrıyor.

Tom's neck was broken.

Tom'un boynu kırıldı.

My neck still hurts.

Boynum hâlâ acıyor.

He kissed my neck.

O boynumu öptü.

He kissed her neck.

Onun boynunu öptü.

I kissed Mary's neck.

Mary'nin boynunu öptüm.

Tom kissed my neck.

Tom boynumu öptü.

His neck is broken.

Onun boynu kırılmış.

Tom scratched his neck.

Tom boynunu kaşıdı.

Tom's neck is sore.

Tom'un boynu ağrıyor.

My neck is stiff.

Boynum tutulmuş.

- Tom could've broken his neck.
- Tom could have broken his neck.

Tom boynunu kırabilirdi.

He has a thick neck.

Onun kalın bir boynu var.

Tom wrung the chicken's neck.

Tom tavuğun boynunu kopardı.

There's something on your neck.

Boynunda bir şey var.

The collar chafed her neck.

Yaka onun boynunu yıprattı.

Now it's neck or nothing!

- Ya devlet başa ya kuzgun leşe.
- Ya herro ya merro.

He has a long neck.

Uzun bir boynu var.

My neck hurts a little.

Boynum biraz acıyor.

I have a stiff neck.

Boynum tutulmuş.

This sweater irritates my neck.

Bu kazak boynumu rahatsız ediyor.

Today I have neck pain.

Bugün boynum ağrıyor.

Tom has a stiff neck.

Tom'un ense sertliği var.

Tom has a long neck.

Tom'un uzun bir boynu var.

Tom stroked the horse's neck.

Tom atın boynunu okşadı.

I've got a stiff neck.

Boynum tutulmuş.

- You are a pain in the neck!
- You're a pain in the neck.

Sen bir baş ağrısısın!

Distended neck veins, a sweaty brow,

boyun damarları şişti, alnı terledi,

She hung it around her neck

Böyle asıyordu boynuna

It's a pain in the neck.

Bu bir baş belası.

She felt something touch her neck.

Boynuna bir şeyin dokunduğunu hissetti.

He caught me by the neck.

O, beni boynumdan yakaladı.

Take your hands off my neck.

Ellerini boğazımdan çek!

Tom kissed Mary on the neck.

Tom Mary'yi boynundan öptü.

Tom is wearing a neck brace.

Tom boyun desteği takıyor.

I'd like to wring Tom's neck.

Tom'un boynunu sıkmak istiyorum.

I ought to break your neck.

Boynunu kırmam gerekiyor.

I'd like to wring her neck.

Onun boynunu koparmak istiyorum.

Put this scarf around your neck.

Bu atkıyı boynuna koy.

The back of my neck hurts.

Boynumun arkası acıyor.

My neck does hurt a little.

Boynum gerçekten biraz acıyor.

Tom grabbed Mary by the neck.

Tom Mary'yi boynundan yakaladı.

Tom was shot in the neck.

Tom boynundan vuruldu.

Tom was wearing a neck brace.

Tom siyah bir boyunluk takıyordu.

Tom is sticking his neck out.

- Tom kendini tehlikeye atıyor.
- Tom riske giriyor.
- Tom kendini ateşe atıyor.
- Tom kendini zor bir duruma sokuyor.

Take your hand off my neck.

Elini boynumdan çek.

I have a bad stiff neck.

Benim kötü bir sert ensem var.

The vampire kissed her neck passionately.

Vampir tutkuyla onun boynunu öptü.

My neck is a little sore.

- Boynum biraz ağrıyor.
- Boynum ağrıyor biraz.

My neck is a bit sore.

Boynum biraz ağrıyor.

- I sprained my neck while sleeping.
- I woke up with a crick in my neck.

Boynumda bir tutulma ile uyandım.

Don't risk your neck over something foolish.

Aptalca bir şey yüzünden hayatını tehlikeye atma.

The man seized him by the neck.

Adam onu boynundan yakaladı.

I have a rash on my neck.

Boynumda bir kızarıklık var.

I seized the cat by the neck.

Kediyi boynundan yakaladım.

I have a pain in my neck.

Başım belada.

She has a scarf around her neck.

Onun boynunda bir eşarbı var.

Tom adjusted the scarf around his neck.

Tom eşarbı boynuna ayarladı.

I put my arms around his neck.

Kollarımı onun boynuna koydum.

She wrapped her arms around his neck.

O, kollarını onun boynuna sardı.

I woke up with a stiff neck.

Bir boyun tutulmasıyla uyandım.

Mary fastened the locket around her neck.

Mary madalyonu boynuna taktı.

I'm up to my neck in it.

Boğazıma kadar onun içindeyim.

A rash broke out on her neck.

Onun boynunda isilik döktü.

Tom wore a V-neck T-shirt.

Tom V yaka tişört giydi.

Tom scratched the back of his neck.

Tom boynunun arkasını tırmaladı.

Mary threw her arms around Tom's neck.

Mary kollarını Tom'nun boynuna attı.

She threw her arms around his neck.

O kollarını onun boynuna attı.

She became paralyzed from the neck down.

Boynundan felç olmuştu.

Sami stabbed the bear in the neck.

Sami ayıyı boynundan bıçakladı.

Most often to the back of the neck...

...bir tanrısı olduğunu unutmayalım.

Got me right on the neck as well.

Boynumdan soktu.

My neck snapped when I did a headstand.

Amuda kalktığımda boynum çatırdadı.

The horse broke its neck when it fell.

Düşen at boynunu kırdı.

The cat had a ribbon around its neck.

Kedinin boynunun etrafında kurdele vardı.

He got his neck broken in the accident.

Kazada boynunu kırdı.

Tom lives in our neck of the woods.

Tom yaşadığımız aynı alanda yaşıyor.

This job is a pain in the neck.

- Bu iş bir baş belasıdır.
- Bu iş can sıkıcıdır.

Tom is a real pain in the neck.

Tom bir baş belasıdır.

A trickle of blood ran down his neck.

Onun boynundan bir damla kan aktı.

Mary had a black scarf around her neck.

Mary'nin boynunda siyah bir eşarp vardı.

A drop of sweat ran down his neck.

Boynundan bir damla ter aktı.

Mary wore a red scarf around her neck.

Mary boynuna kırmızı bir eşarp giydi.

I am up to my neck in work.

Boğazıma kadar işe batmış vaziyetteyim.

A giraffe extends its neck to get food.

Bir zürafa yiyeceğini almak için boynunu uzatır.

She wore a red scarf around her neck.

- Boynuna kırmızı bir atkı takmıştı.
- Boynuna kırmızı bir eşarp bağlamıştı.

I still had the pain in my neck.

Hala boyun ağrım vardı.

The police seized the robber by the neck.

Polis hırsızı yakasından yakaladı.

Mary put the silver locket around her neck.

Mary gümüş madalyonu boynuna taktı.

The kid is a pain in the neck.

Çocuk bir baş belasıdır.

The women put a garland round her neck.

Kadınlar onun boynuna bir çelenk taktılar.

Tom is up to his neck in debt.

Tom gırtlağına kadar borçludur.

Has your neck thickened during the previous year?

Boynun bir önceki yılda kalınlaştı mı?