Examples of using "Nothing" in a sentence and their turkish translations:
Görmedim, duymadım, konuşmadım.
Zeki değil. İlham verici değil.
Hiçlikten hiçlik gelir.
Çok şey yok.
- Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- Hiçlik, hiçlikten gelir.
Hiçbir şey.
yeni bir şey sunamadı.
Bir şey yok!
Hiçbir şey olmadı.
- Özel bir şey değil.
- Özel bir şey yok.
İki tane hiçbir şey, hâlâ hiçbir şeydir.
Hiçbir şey onu rahatsız etmez.
Hiçbir şey ebediyen sürmez.
Hiçbir şey bilmeyen hiçbir şeyden şüphelenmez.
Hiçbir şeyi olmayanın, kaybedecek bir şeyi yoktur.
Hiçbir şeyin yok.
Hiçbir şey onu rahatsız etmiyor.
Hiçbir şeyi yok.
Hiçbir şeyimiz yok.
Hiçbir şey onu korkutmaz.
Hiçbir şey yanlış değil.
Hiçbir şey değişmedi.
- Özel bir şey değil.
- Özel bir şey yok.
Hiçbir şey değişmez.
Yeni bir şey yok.
Hiçbir şey olmadı.
Hiçbir şeyden korkma.
Sen bir hiçsin.
Hiç hareket yok.
Risk almazsanız bir şey kazanamazsınız.
- Orada bir şey yok.
- Orada hiçbir şey yok.
Burada bir şey yok.
Hep ya da hiç.
Hiçbir şey hiçbir şeyden üretilemez.
Hiçbir şey için teşekkürler.
Hiç yoktan iyidir.
Hiçbir şey onu durduramaz.
Burada bir şey yok.
Sensiz ben hiçim.
- O endişelenecek bir şey değil.
- O endişe edecek bir şey değil.
Sana bir şey borçlu değilim.
Sen yanlış bir şey yapmadın.
Ya hep ya hiç.
Söyleyecek bir şeyin yoksa, bir şey söyleme.
Tom bir şey anlamadı ve bir şey anlamak istemiyor.
Televizyonda hiçbir şey yok.
Sen olmadan ben hiçbir şeyim.
Fakat hiçbiri işe yaramadı.
ve hiç bir şey hissetmiyordum.
Hiçbir şeyim yok.
Hayır, hiçbir şey yok.
size bir şey kanıtlamaz.
karşı koyacak hiçbir şey yok
Düş görmenin hiçbir maliyeti yoktur.
Burada hiçbir şey yok.
Hiçbir şey değildi.
Bu bir şey değil.
Hiçbir şey vermiyorlar.
Hiçbir şey gerçekten önemli değil.
Ben bir şey görmedim.
Hiçbir şey imkansız değildir.
Hiçbir şeyden korkmam.
Hiçbir şey beni korkutmuyor.
Hiçbir şey yapmadım.
Bir şey demedin.
Bir şey söylemedim.
Hiçbir şey kalıcı değildir.
Hiçbir şey mahvolmadı.
Hiçbir şey yanlış değildi.
Hiçbir şey kolay gelmez.
O hiçbir şeyi kanıtlamaz.
Bir şey kalmadı.
Tom bir şey duymadı.
Hiçbir şey almadım.
- Ben bir şey duymadım.
- Hiçbir şey duymadım.
Özel bir şey olmadı.
Bu ciddi bir şey değil.
O, bir şey değildi.
Hiçbir şey kımıldamadı.
"Ne oldu?" "Hiçbir şey"
Hiçbir şey için pişman değilim.
O hiçbir şey ödemedi.
Ben hiçbir şey ödemedim.
Onlar hiçbir şey başarmadı.
Hiçbir şey yapmadın.