Examples of using "Harassment" in a sentence and their turkish translations:
Bu, rahatsızlık.
- O, rahatsızlık değildi.
- Taciz değildi.
Bu, taciz gibi görünüyor.
Tom taciz suçunu kabul etti.
Zorbalık, taciz ve daha fazlasıyla karşılaşıyorlar.
kadınsa tacize tecavüze uğruyordu
Osmanlıda taciz ve tecavüze
- Cinsel taciz artık şimdi sosyal bir sorun haline geldi.
- Cinsel taciz şimdi artık bir sosyal soruna dönüştü.
ölüm tehditleri çok fazla ve taciz sürekli bir hâle geldi.
taciz tecavüz derken ardı ardına davalar açılıyor
Cinsel taciz iş yerinde ciddi bir sorun olabilir.
Tom kadın meslektaşlarına cinsel tacizle suçlandı.
Neredeyse tanıdığım her kadın cinsel tacizin bir örneğini yaşadı.
Türk kadınına ne oldu da şimdi tecavüze, tacize ve cinayete kurban veriyoruz