Translation of "Sexual" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Sexual" in a sentence and their turkish translations:

Sami's content wasn't sexual.

Sami'nin içeriği cinsel değildi.

Is this a sexual thing?

Bu cinsel bir şey mi?

Dan rejected Linda's sexual advances.

Dan, Linda'nın seksüel önerisini reddetti.

Tom's sexual abilities impressed Mary.

Tom'un cinsel yetenekleri Mary'yi etkiledi.

Layla started having sexual encounters.

Leyla cinsel ilişki kurmaya başladı.

Sami reported the sexual assault.

Sami cinsel saldırıyı bildirdi.

On sexual abuse awareness and protection.

bir program yapmaya karar verdim.

Fadil was accused of sexual assault.

Fadıl cinsel saldırıyla suçlanıyordu.

Fadil had an excessive sexual activity.

Fadıl aşırı cinsel aktiviteye sahipti.

Sami is a serial sexual murderer.

Sami seri bir cinsel katil.

Sami wasn't looking for anything sexual.

Sami cinsel bir şey aramıyordu.

Let alone about rape and sexual abuse,

konuşmak bir yana,

Why does rape and sexual abuse happen?

Tecavüz ve cinsel istismar neden oluyor?

What is appropriate and inappropriate sexual behavior,

ve uygunsuz cinsel davranışın ne olduğunu anladıklarında,

Your religion, your disability, your sexual orientation,

inancınız, engeliniz, cinsel yöneliminiz,

When did you last have sexual intercourse?

En son ne zaman cinsel ilişkiye girdiniz?

She started to engage in sexual activity.

O cinsel etkinlikte bulunmaya başladı.

She had a sexual encounter with him.

Onunla cinsel ilişki kurdu.

Tom told Mary about his sexual history.

Tom Mary'ye cinsel geçmişinden bahsetti.

Layla and Sami began a sexual relationship.

Leyla ve Sami cinsel ilişkiye başladılar.

Sami knew everything about Layla's sexual escapades.

Sami, Leyla'nın cinsel kaçamaklarıyla ilgili her şeyi biliyordu.

Sexual harassment has now become a social issue.

- Cinsel taciz artık şimdi sosyal bir sorun haline geldi.
- Cinsel taciz şimdi artık bir sosyal soruna dönüştü.

Have you and her had a sexual relationship?

Onunla cinsel ilişkiye girdin mi?

Rape and sexual assault are crimes of violence.

Tecavüz ve cinsel taciz şiddet suçlarıdır.

Layla was the victim of a sexual assault.

Leyla bir cinsel saldırı kurbanıydı.

We have different hormones, we have different sexual organs,

Farklı hormonlarımız, farklı cinsel organlarımız

A show of power or the abuser's sexual oppression.

Bir güç gösterisi veya tacizcinin cinsel baskısı.

I did not have sexual relations with that woman.

Ben o kadınla cinsel ilişkiye girmedim.

Recent comics have too many violent and sexual scenes.

- Son karikatürlerde çok fazla şiddet ve müstehcen sahne var.
- Yeni karikatürler çok fazla şiddet ve cinsel sahneye sahip.

Men tend to exaggerate their number of sexual partners.

Erkekler cinsel partnerlerinin sayısını abartma eğilimindedir.

Your sexual orientation is not something you can change.

- Cinsel yöneliminiz değiştirebileceğiniz bir şey değildir.
- Cinsel eğiliminiz değiştirebileceğiniz bir şey değildir.

Sami's violent sexual urges were excited by porn websites.

Sami'nin şiddet içeren cinsel istekleri porno siteleri tarafından harekete geçirildi.

Sexual harassment can be a serious problem in the workplace.

Cinsel taciz iş yerinde ciddi bir sorun olabilir.

Sexual assaults skyrocket after countries open their doors to “multiculturalism”.

Ülkeler kapılarını "çok kültürlülüğe" açtıktan sonra cinsel saldırılar roket hızıyla arttı.

I'd love to be able to change my sexual orientation.

Cinsel yönelimimi değiştirebilmek isterim.

Sami visited porn websites to cope with his sexual urges.

Sami cinsel istekleri ile baş etmek için porno sitelerini ziyaret ediyordu.

If over half of women have some kind of sexual problem,

Kadınların yarısından fazlası aynı tür cinsel problemi yaşıyorsa

Tom was accused of the sexual harassment of his female colleagues.

Tom kadın meslektaşlarına cinsel tacizle suçlandı.

Dan began an erratic sexual relationship with his youngest aunt, Linda.

Dan en genç halası Linda'yla sapkın bir cinsel ilişkiye başladı.

Mary did not bleed in her first sexual intercourse with Tom.

Mary'nin Tom'la olan ilk cinsel ilişkisinde kanama olmadı.

North Americans are more conservative in terms of sexual morality than Europeans.

Kuzey Amerikalılar cinsel ahlak açısından Avrupalılardan daha tutucudur.

I believe that sexual liberation has been thoroughly misunderstood. Porno kills sex.

Cinsel kurtuluşun tamamen yanlış anlaşıldığına inanıyorum. Porno seksi öldürüyor.

Dan has been hearing sexual noises all night long at the hotel.

Dan otelde bütün gece boyunca cinsel sesler duyuyor.

He doesn't want you to talk about your sexual life to him.

O, ona cinsel yaşamından bahsetmeni istemiyor.

Nearly every woman I know has experienced some instance of sexual harassment.

Neredeyse tanıdığım her kadın cinsel tacizin bir örneğini yaşadı.

Mary did not climax when she and Tom had their first sexual intercourse.

O ve Tom ilk cinsel ilişkilerine girdiğinde Mary orgasm olmadı.

People might say I'm old-fashioned, but I think that one shouldn't have sexual relationships before marriage.

İnsanlar eski kafalı olduğumu söyleyebilir, ama bir insan evlilik öncesi cinsel ilişkiye girmemeli.

- The penis is one of the male reproductive organs.
- The penis is one of the masculine sexual organs.

Penis, erkek cinsel organlarından biridir.

According to a study conducted by the Parenthood Foundation, the percentage of young people having unprotected sexual intercourse is on the rise.

Ebeveynlik Vakfı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, korunmasız cinsel ilişkiye giren gençlerin yüzdesi artıyor.

Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.

İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.