Examples of using "Face" in a sentence and their turkish translations:
Yüz.
Biz yüz yüze durduk.
Onlar yüz yüze durdu.
Yüz yüze konuşalım.
Lütfen yüz yüze durun.
İki adam yüz yüze görüştüler.
Yüz yüze oturduk.
Onlar yüz yüze kalmalıdır.
Gerçeklerle yüzleşelim.
Gerçeklerle yüzleş!
180 derece dön!
- Yöneticilerle yüz yüze oturduk.
- Yöneticilerle karşılıklı oturduk.
Ölümle yüz yüze kaldık.
Sonunda yüz yüze görüştüler.
Bizim yüz yüze konuşmamız gerekiyor.
Ona yüz yüze şikâyette bulundum.
İki düşman yüz yüzeydi.
Onun yüzü soldu.
Yüz yüze konuşmalıyız
- Onun yüzü isliydi.
- Onun yüzü kurumluydu.
Yüzü beyazladı.
Yüzü bembeyaz olmuştu.
Onun yüzü sevinç yansıtıyor.
Tom'un suratı kıpkırmızı oldu.
(DİĞER YÜZ)
- Yüzünüzü yıkayın.
- Yüzünü yıka.
Yüzüm seğiriyor.
Onun yüzü aydınlandı.
Gerçeklerle yüzleşelim.
Tom'un yüzü soldu.
O, karizmayı çizdirdi.
Bedelini öde.
Gerçekle yüzleşelim.
- Kim saygınlığını yitirdi?
- Kim itibarını kaybetti?
Onun yüzü sertleşti.
Leyla'nın yüzü asıldı.
Yüzünü yıka!
Yüzleşelim bakalım.
Geçmişinle yüzleş!
- İki âşık çay içerek yüz yüze oturdular.
- İki âşık yüz yüze oturdular,çay içtiler.
Ben anne ve babamın katili ile karşı karşıyaydım.
O yüzyüze görüşmeleri sevmediğimi biliyor.
Öğretmen ve ben karşı karşıya oturduk.
Gerçekle yüzleşmelisin.
Yüzüm civardaki en güzel yüz, değil mi?
Onlarla yüz yüze konuşmak istedim.
Tom Mary ile yüz yüze konuşmak istedi.
Sami korkunç bir gerçekle yüz yüze geldi.
Onun yüzünü tokatladı.
Onun yüzü aniden kızardı.
Onun yüzüne tokat attım.
Onun güzel bir yüzü var.
Onun yüzünü gördün mü?
Şu şirin yüze bak.
O çok şirin bir yüz.
- Tom yüzüstü yere kapaklandı.
- Tom yüzünün üzerine düştü.
- Tom yüzüstü yere yapıştı.
- Tom yüzükoyun yere kapaklandı.
- Tom yeri öptü.
Yüzünüzü temiz silin.
Yüzün kızarmış.
Onun yüzü kızardı.
Güçlüklerle cesaretle yüzleş.
Yüzü melankolik gibi görünüyor.
Sen sadece görünüşü kurtarıyorsun!
O sırt üstü yatıyordu.
Tom yüzünü ovuşturdu.
Gerçeklikle yüzleşelim!
Yüzün kirli.
Niçin suratın asık?
O, itibarını kaybetti.
Yüzünüz solgun.
Yüzünü biliyorum.
Onun yüzü beyazdı.
Yüzümü kuruladım.
Tom'un yüzü kırmızı.
Cookie, Tom'un yüzünü yaladı.
- Tom bunu göze alamadı.
- Tom bununla yüzleşemedi.
Tom'un yüzüne bak.
Onun yüzü parladı.
Shoichi'nin yüzünün rengi attı.
Onun yüzünü tanıdım.
Tom'un yüzünü gördüm.
Gerçeklerle yüzleşelim.
Tom yüzünü yıkadı.
Tom'un yüzü kirli.
Onun yüzü pembe oldu.
Sadece gerçeklerle yüzleş.
Tom yüzünü sakladı.
Biz birçok zorluklarla karşı karşıyayız.
- O, saygınlığını yitirdi.
- Abruyunu kaybetti.
Yüzünü gizleme.
Tom yüzünü kapattı.
Tom yüzünü sildi.
Tom yüzünü buruşturdu.
Yüzü kırmızıydı.
Git yüzünü yıka.
Gerçekle yüzleşelim.