Translation of "Fade" in Turkish

Let it fade, let it fade

Kaybolsun, kaybolsun

And fade into the background.

arka plana geçmek olacak.

- The color will not go off.
- The color won't fade.
- The colour won't fade.

Rengi solmaz.

The flame has begun to fade.

Alev zayıflamaya başladı.

Flowers soon fade when they have been cut.

Çiçekler koparıldıkları zaman kısa süre içinde solarlar.

The color won't fade, even in the wash.

Renk yıkamada bile solmayacak.

Old soldiers never die, they simply fade away.

Yaşlı askerler asla ölmez, onlar sadece kaybolur.

Old soldiers never die, they just fade away.

Yaşlı askerler asla ölmezler, onlar sadece yavaş yavaş ortadan kaybolurlar.

The tans will fade, but the memories will last forever.

Bronz deriler solacak ama anılar sonsuza kadar sürecektir.