Examples of using "Begun" in a sentence and their turkish translations:
O başladı.
O başladı.
Çalışmalar başlamıştı
Biz zaten başladık.
Zar zor başladık.
Bu az önce başladı.
Daha az önce başladım.
Her şey daha yeni başladı."
Kuşatma başlamıştı!
İyi başladı, iyi bitti.
Erken başlayan erken yol alır.
Yaz henüz başladı.
Hayat henüz başladı.
Tom çoktan başladı.
O zaten başladı.
Yağışlı mevsim başladı.
Biz henüz başlamadık.
Başka bir gün başladı.
Neden biz başlamadık?
Başlamadım bile.
- Daha başlamadın mı?
- Hâlâ başlamadın mı?
Sadece az önce başladık.
Üretim zaten başladı.
Beyzbol sezonu başladı.
O sadece az önce başladı.
Müzakereler başladı.
Dönüşüm başlamıştı.
- Geriye doğru kayma başladı.
- Dinden uzaklaşma başladı.
Daha başlamadın mı?
Tom kazanmaya başladı.
Bunu yapmaya başladım.
Fransızca çalışmaya başladım.
Yeni bir diyete başladım.
Christchurch depremleri yaşandığında
İngilizce çalışmaya başladın mı?
Karlar erimeye başladı.
İş çoktan başladı.
Konser henüz başlamadı.
Eric şarkı söylemeye başladı.
- Fransızca öğrenmeye başladın mı?
- Fransızca çalışmaya başladın mı?
Tom Fransızca çalışmaya başladı.
Daha az önce başladım.
Toplantı çoktan başladı.
Süreç çoktan başladı.
Gece henüz başladı.
Cadı avı başladı.
Yolculuk henüz başladı.
Suçlama süreçleri başladı.
Beyzbol sezonu henüz başlamadı.
Tom onu yapmaya başladı.
Daha önce Fransızca öğrenmeye başladım.
Yağışlı mevsim başladı.
Henüz dövüşmeye başlamadık.
Yapraklar renk değiştirmeye başladı.
"Nanette" benimle başlamış olabilir.
Alev zayıflamaya başladı.
Elma çürümeye başladı.
Yaprakların rengi değişmeye başladı.
- Sağlığını kaybetmeye başladı.
- Onun sağlığı çökmeye başladı.
- Onun sağlığı artık bozulmaya başladı.
Et çürümeye başladı.
Tom bir yemek kitabı yazmaya başladı.
Ağaçlar tomurcuklanmaya başladı.
Tom zaten Fransızca okumaya başladı.
Biz zaten başladık.
1812 Savaşı başlamıştı.
Tom Fransızca öğrenmeye başladı.
Kar erimeye başladı.
Ama henüz yolun çok başında.
Laleler çıkmaya başladı.
Kırsal yaşamdan hoşlanmaya başladı.
O, yeni bir kitap üzerinde başladı.
Tom yeni bir kitap yazmaya başladı.
Tom iş aramaya başladı.
Yapraklar renk değiştirmeye başladı.
Yılan yılı başladı.
O bir iş aramaya başladı.
Fransız ve Hint Savaşı başlamıştı.
Tom iş aramaya başladı.
O, anılarımda kaybolmaya başlamıştı.
Onun ojesi dökülmeye başlamıştı.
Biz sadece başladık.
Onunla ilgili anılarım azalmaya başladı.
Biz vardığımızda, ders zaten başlamıştı.
Tom meseleyi araştırmaya başladı.
Yılbaşı için geri sayım başladı.
Tom bir iş aramaya başladı.
Öfkeyle başlayan her şey, utanmayla sona erer.
Ne Tom ne de Mary Fransızca öğrenmeye başladı.
- Fransızca öğrenmeye başladım.
- Fransızca çalışmaya başladım.
Bir buçuk saat önce başlamalıydın.