Translation of "Colour" in Turkish

- We even have colour television.
- We've even got colour television.

Renkli televizyonumuz bile var.

Red is a colour.

Kırmızı bir renktir.

What colour are her eyes?

Onun gözleri ne renk?

What colour is your pencil?

- Kalemin ne renk?
- Kurşun kalemin ne renk?

I'm feeling off colour today.

Bugün keyifsiz hissediyorum.

My favourite colour is purple.

- Benim favori rengim mordur.
- En sevdiğim renk mordur.
- Benim en sevdiğim renk mordur.

What colour is the cloud?

Bulut ne renk?

What colour is your dress?

Elbisen ne renk?

What colour is this fish?

Bu balığın rengi nedir?

What colour is the bird?

Kuş ne renk?

Every colour has a meaning.

- Her rengin bir manası var.
- Her rengin bir anlamı var.

What colour is her hair?

Onun saçı ne renk?

What colour is the book?

Kitap ne renk?

What colour is the apple?

Elma ne renktir?

What colour is this flower?

Bu çiçek ne renk?

I like the green colour.

Yeşili beğenirim.

- Tom changed color.
- Tom changed colour.

Tom renk değiştirdi.

What's the colour of her hair?

Onun saçının rengi ne?

The colour of Esperanto is green.

Esperanto’nun rengi yeşildir.

That's a horse of another colour.

Bu tamamıyla farklı bir konu.

My natural hair colour is blond.

Benim doğal saç rengim sarıdır.

Tom is red-green colour blind.

Tom kırmızı yeşil renk körü.

- I'm color-blind.
- I'm colour-blind.

Ben renk körüyüm.

What colour is this house mouse?

Bu ev faresi ne renktir?

Do you like the yellow colour?

Sarı rengi seviyor musun?

The turquoise colour evokes the colour of clear water, it's a light and pale blue.

Turkuaz rengi, berrak su rengini çağrıştırıyor, açık ve soluk bir mavi.

- I like the green colour.
- I like the colour green.
- I like the color green.

Yeşili beğenirim.

- What color is your hair?
- What colour is her hair?
- What colour is his hair?

Onun saçı ne renk?

I'll take this: I like the colour.

Ben bunu alacağım: Rengini beğeniyorum.

Her eyes were the colour of kohlrabi.

Onun gözleri yer lahanası rengiydi.

What colour was Henri IV's white horse?

4. Henri'nin beyaz atı ne renkti?

What colour is Henri IV's white horse?

Henri IV'ün beyaz atı ne renk?

People are judged by their skin colour.

İnsanlar ten rengine göre yargılanıyor.

Stop judging people by their skin colour.

İnsanları derilerinin rengine göre yargılamaya son ver.

That's a horse of a different colour.

Bu tamamen farklı bir konu.

- What's your favorite color?
- What is your favorite color?
- What is your favourite colour?
- What's your favourite colour?

- Senin en sevdiğin renk hangisidir?
- En sevdiğin renk hangisidir?
- En sevdiğin renk ne?
- Senin en sevdiğin renk nedir?

His T-shirt was a burnt orangish colour.

Onun tişörtü yanmış portakal rengiydi.

I don't like the colour of this house.

Bu evin rengini beğenmedim.

- I like this colour.
- I like this color.

Bu rengi seviyorum.

- What color are those?
- What colour are those?

Onlar ne renk?

- What color are they?
- What colour are they?

Onlar ne renk?

- What color were they?
- What colour were they?

Onlar ne renkti?

- I hate that color.
- I hate that colour.

O rengi sevmiyorum.

- What color is this?
- What colour is this?

Bu ne rengi?

- I like the colour yellow.
- I like yellow.

Ben sarı renkten hoşlanırım.

- That's a pretty color.
- That's a pretty colour.

Bu hoş bir renk.

Include two recent colour photos with your application.

Uygulamanızla birlikte son iki renkli fotoğraf ekleyin.

What's the colour of the door of her house?

Onun evinin kapısının rengi nedir?

This box is a different colour to that one.

Bu kutu diğerinden farklı bir renktedir.

He thinks that blue is the most beautiful colour.

O, mavinin en güzel renk olduğunu düşünür.

I'm colour-blind because my grandfather was as well.

Ben renk körüyüm çünkü dedem de öyleydi.

- Tom doesn't know which color to choose.
- Tom doesn't know which colour to choose.
- Tom does not know which colour to choose.

Tom hangi rengi seçeceğini bilmiyor.

- Green is my favorite color.
- Green is my favourite colour.

Yeşil, benim en sevdiğim renktir.

Everyone asks me what it's like to be colour-blind.

Herkes bana renk körü olmanın nasıl bir şey olduğunu soruyor.

If that car wasn't black then what colour was it?

O araba o zaman siyah değildiyse onun rengi neydi?

- I like the color violet.
- I like the colour violet.

Eflatun rengini severim.

- What color is your truck?
- What colour is your truck?

Kamyonun ne renk.

- What color is your car?
- What colour is your car?

Araban ne renk?

- What color was Tom wearing?
- What colour was Tom wearing?

Tom ne renk giyiyordu?

- Blue is my favorite color.
- Blue is my favourite colour.

Mavi benim en sevdiğim renk.

- My favorite color is red.
- My favourite colour is red.

En sevdiğim renk kırmızı.

- I prefer a lighter color.
- I prefer a lighter colour.

Daha açık bir renk tercih ederim.

These shirts are the same. They are the same colour.

Bu gömlekler aynı. İkisi de aynı renk.

- What color is your hair?
- What colour is your hair?

Saçın ne renk?

- What color are your eyes?
- What colour are your eyes?

Gözlerinin rengi nedir?

- My favorite color is orange.
- My favourite colour is orange.

En sevdiğim renk turuncu.

If you could be a colour, what would you be?

Bir renk olabilsen ne olurdun?

- My favourite colour is blue.
- My favorite color is blue.

- Favori rengim mavidir.
- En sevdiğim renk mavidir.

- What color do you like?
- What colour do you like?

Hangi renkten hoşlanırsın?

- I like the colour green.
- I like the color green.

Ben yeşil renkten hoşlanırım.

Mary changed her hair colour and Tom didn't even notice.

Mary saç rengini değiştirdi ve Tom bile fark etmedi.

- Which color do you prefer?
- Which colour do you prefer?

Hangi rengi tercih edersiniz?

- Do you like this color?
- Do you like this colour?

Bu rengi sevdin mi?

- What colour is this cat?
- What color is this cat?

Bu kedi ne renk?

- What color is your dress?
- What colour is your dress?

Elbisen ne renk?