Examples of using "Everlasting" in a sentence and their turkish translations:
Sonsuz korku, sonsuz barış.
Gerçek dostluklar sonsuza kadardır.
Bitmek bilmeyen yakınmalarından bıktım.
O, çalışması sayesinde sonsuz üne ulaştı
generallerinin ve birliklerinin minnettarlığım üzerine sonsuza kadar hak iddia ettiğini söyleyin ."
O zamandan beri, gözlerindeki sonsuz gecede amaçsızca dolaştım.
Bulutlarda ne zaman yay görünse, ona bakıp yeryüzünde yaşayan bütün canlılarla yaptığım sonsuza dek geçerli antlaşmayı anımsayacağım.