Examples of using "Wandered" in a sentence and their turkish translations:
Hikaye yayıldı.
Tom'un dikkati dağıldı.
- Tom dolaştı.
- Tom esas konudan ayrıldı.
Tom bir yerlere saptı.
O, gölün etrafında gezindi.
Sanırım dalmışım.
O, ülkeyi dolaştı.
Sami şimdi konudan ayrıldı.
Turistler dükkanların etrafında dolaştı.
Ben bir süre dolaştım.
Alışveriş merkezini dolaştık.
Sanırım aklım başka yerdeydi.
Leyla bilmeden bir tuzağa düştü.
Alışveriş bölgesinde amaçsızca dolaştık.
Bütün gün sokakları başıboş dolaştım.
Konuşmacı konudan uzaklaştı.
Sıkıldım bu yüzden kasabayı dolaştım.
Korkunç bir şüphe beynimde gezindi.
Biraz boş zamanım vardı, bu yüzden şehri gezdim.
Sıkıldım ve bu yüzden şehrin etrafında gezindim.
Köpekler nihayet vazgeçti ve rakundan uzaklaştı.
Maskesiz şekilde dolaştı. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Öldü.
İş görüşmem ertelenince saat 3'e kadar boş boş gezdim.
O zamandan beri, gözlerindeki sonsuz gecede amaçsızca dolaştım.
Köpeği gördün mü? Birkaç dakika önce dolaşıyordu.
İnekler bir sığır çobanı olmadan buğdayın büyüdüğü bir tarlada dolaşıyorlardı.
Neredeyse yok etmek üzereler. Çin devlet başkanı ise Wuhan sokaklarında dolaştı.
Ertesi sabah Beyaz Ördek, yavrularını arayarak göletin etrafında dolandı durdu; isimleriyle seslendi, aradı taradı ama onlara dair hiçbir ize rastlayamadı.