Translation of "Gratitude" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Gratitude" in a sentence and their turkish translations:

That's gratitude for you.

Bu sizin için bir minnet borcu.

I offer you my gratitude.

Size şükranlarımı sunarım.

Words can't express our gratitude.

Sözcükler minnettarlığımızı ifade edemez.

His face clearly shows gratitude.

Onun yüzü açıkça minnettarlık gösteriyor.

Tom certainly deserves our gratitude.

Tom kesinlikle minnettarlığımızı hak ediyor.

I'd like to express my gratitude.

Minnettarlığımı ifade etmek istiyorum.

An anti-CEO playbook is about gratitude.

Anti CEO kitabının temelinde şükran duygusu var.

He showed no gratitude for the offer.

Öneri için hiçbir minnettarlık göstermedi.

I owe Tom a debt of gratitude.

Teşekkürü bir borç bilirim.

Gratitude is the sign of noble souls.

Şükran asil ruhların işaretidir.

We owe Tom a debt of gratitude.

Tom'a şükran borçluyuz.

We owe you a debt of gratitude.

Size şükran borçluyuz.

This is a small token of my gratitude.

Bu minnettarlığımı küçük bir göstergesidir.

I don't know how to express my gratitude.

Minnettarlığımı nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum.

I owe Tom a real debt of gratitude.

Tom'a gerçek bir minnet borcu borçluyum.

He offered me some money in token of gratitude.

Minnettarlık göstergesi olarak bana biraz para verdi.

He gave a tip as a sign of gratitude.

Minnettarlık göstergesi olarak bahşiş verdi.

I would like to express my gratitude to her.

Ona minnettarlığımı ifade etmek isterim.

We didn't have to help you! Show a little gratitude!

Biz sana yardımcı olmak zorunda değildik! Biraz minnettarlık göster!

He gave me this doll in token of his gratitude.

Minnettarlık göstergesi olarak bana bu bebeği verdi.

I owe him a debt of gratitude for what he did.

Yaptığından dolayı ona bir şükran borcum var.

His generals and his troops have gained  everlasting claims on my gratitude.”

generallerinin ve birliklerinin minnettarlığım üzerine sonsuza kadar hak iddia ettiğini söyleyin ."

When I heard that she was cured, my heart was full of gratitude.

Onun iyileştiğini duyduğumda kalbim minnetle doluydu.

- I thanked him for what he had done.
- I expressed my gratitude for what he did for me.

Onun benim için yaptığı şey için minnettarlığımı dile getirmiştim.

Before graduation, I went to visit my teacher to express my gratitude for everything he'd done for me.

Mezun olmadan önce, onun benim için yaptığı her şey için şükranlarımı sunmak için hocamı ziyaret etmeye gittim.