Examples of using "Fear" in a sentence and their turkish translations:
korku,
Korkun olmasın.
korkusuz bir şekilde.
Korku hakim.
Hiçbir şeyden korkma.
Korkma.
O korkmuyor.
Korkacak bir şeyin yok, korkunun kendisi hariç.
Neyden korkmalı, kim korkmaz ki ölümden?
ve korkuyu bırakmamı sağladı.
Hiçbir şeyden korkmam.
Allah'tan korkuyorum.
Korkarım ki öyle.
Korku korkutucudur.
Korku hissettim.
Yalnızlıktan korkuyorum.
Korkunuzu kontrol edin.
Korku nedir?
- Merak korkuyu yener.
- Merak korkudan güçlüdür.
Ölümden korkmam.
En büyük korkun nedir?
- Korkacak bir şey yok.
- Korkacak hiçbir şey yok.
Tom korkuyla titriyordu.
Korkacak hiçbir şeyim yok.
Korkumu yendim.
Korkmamız gereken tek şey, korkunun kendisidir.
O, korku nedir bilmez.
Onlar korkularını fethedebilirler.
Korkudan ölebilir misin?
korkuya doğru yürümenin olduğunu gösterdi.
Tamamen korku yayıyordu
Korku sık sık tehlikeyi abartır.
O, korkudan titredi.
O, ölümden korkmadı.
- İnsanlar savaştan korkar.
- İnsanlar savaştan korkuyor.
En büyük korkun nedir?
Onun korkusu yok.
Ölümden korkmuyorum.
Bu korku anlaşılır.
Korku onu suskun bıraktı.
Köylüler ondan korkar.
Sonsuz korku, sonsuz barış.
Onlar korkudan taş kesilmişlerdi.
Tom ölümden korkmaz.
Hayvanlar korku hissedebilir.
Onlardan korkmuyorum.
Korkuyu hissedebiliyorum.
Tom korkudan sindi.
Kendi gölgenden kork.
Ben kimseden korkmam.
Tom korkusunu itiraf etti.
Atlar korkuyu hissedebilir.
Cehalet her zaman korku yaratır.
O, korkudan bayıldı.
Gelecekten korkma!
O korkmuyor.
Yaygın bir korku vardı.
Bu korku haklı mı?
Tom korkuyla titredi.
Tom asla korkmadı.
Tom'un korkusu yoktu.
Tom korku bilmiyor.
Sen neyden korkuyorsun?
Mary'nin korktuğu başına geldi.
Çok geç kaldığımızdan korkuyorum.
Kız korkudan titriyordu.
Kullanılmaktan korkma. Onun yerine yardım edilememekten kork.
O insanlar korkmadan canı pahasına
bir an geldi.
Korku onu susturdu.
Korkacak bir şeyin yok.
O oğlan hiç korku göstermedi.
Korkudan yüzü kireç gibi oldu.
O korkuyla felç oldu.
O, korku yüzünden ele geçirilmiştir.
O, korkudan titriyordu.
Korku bilinmeyenden gelmektedir.
Yaşlı insanlar değişiklikten çoğunlukla korkuyorlar.
Şu çocuk korku göstermedi.
Cesaretin varsa beni korkut!
Korku iyi bir motive edicidir.
Korkudan beti benzi attı.
Onlar kalıcı korkuyla yaşıyorlar.
- Gözleri, korkusunu açığa vurdu.
- Gözleri, korkusunu ele verdi.
Korku kötü bir danışmandır.
Korku yaşamak için gereklidir.
- Korkacak bir şey yok.
- Korkulacak bir şey yok.
Bu benim en kötü korkum.
- Onlar korkularıyla baş edebilirler.
- Onlar korkularının üstesinden gelebilirler.
- Korkularını yenebilirler.
Korku köpeklerde saldırganlığa neden olur.
Sürekli korku içinde yaşıyorsunuz.
Daha fazla korkacağım bir şey yok.
Korku ve paniğe kapılmıştım.
Tom'un güvenliği için endişe ediyorum.
Korkudan titriyorum.