Examples of using "Enforced" in a sentence and their turkish translations:
O yasa zorunlu değil.
Yasa derhal yürürlüğe girmiştir.
Yasalar her zaman zorlanmadı.
Bu onların arzularını frenledi ve öz-kontrola zorladı
1982'deyse, bu savaş Ronald Reagan tarafından güçlendirildi.
Disiplini uyguladı ve talep edilen malzemelerin ödenmesini sağladı.
Yeni yasa ada halkına zorla kabul ettirildi.
Ben bu planın en kısa sürede onaylanmasını ve uygulanmasını talep ediyorum.