Examples of using "145" in a sentence and their turkish translations:
Şöför bu kadar litre daha aldı.
Yüzeydeki sıcaklık 62 dereceye ulaşabiliyor.
Döviz kuru, dolar 145 yen.
Benim haziran ayı kredi kartı ekstresinde 145 dolarlık bir uyuşmazlık var.
Ama sıcaklık cidden öldürücü. 62 dereceye ulaşabiliyor