Translation of "Driver" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Driver" in a sentence and their turkish translations:

- He's a good driver.
- She's a good driver.

O iyi bir şoför.

- He's a terrible driver.
- He's a shitty driver.

O felaket bir sürücüdür.

- I'm a taxi driver.
- I'm a cab driver.

Ben bir taksi şoförüyüm.

You're the driver.

Sen sürücüsün.

I'm Tom's driver.

Tom'un sürücüsüyüm.

Where's my driver?

Şoförüm nerede?

I'm your driver.

Ben senin şoförünüm.

- I'm a truck driver.
- I am a truck driver.

Ben bir kamyon şoförüyüm.

- You are a good driver.
- You're a good driver.

Sen iyi bir sürücüsün.

- He is a bus driver.
- He's a bus driver.

O bir otobüs şoförü.

- He is a bad driver.
- He's a terrible driver.

O kötü bir sürücü.

- She is a taxi driver.
- He is a taxi driver.
- He is a cab driver.

O bir taksi şoförü.

- Tom is a terrible driver.
- Tom is a very bad driver.
- Tom is a horrible driver.
- Tom is an awful driver.

- Tom çok kötü bir sürücü.
- Tom berbat bir sürücüdür.

- He is a taxi driver.
- He is a cab driver.

O bir taksi şoförü.

- Tom is a limo driver.
- Tom is a limousine driver.

Tom bir limuzin sürücüsü.

I'd rather be a taxi driver than a truck driver.

Bir kamyon şoföründen çok bir taksi şoförü olmayı tercih ederim.

She's a terrible driver.

- O berbat bir sürücüdür.
- O kötü bir şofördür.

He's a good driver.

O iyi bir şoför.

She hired a driver.

- O bir sürücü kiraladı.
- Şoför tuttu.

Who's the better driver?

Kim daha iyi bir sürücü?

She's a bus driver.

O otobüs şoförüdür.

You're a horrible driver.

Sen berbat bir sürücüsün.

This is my driver.

Bu benim sürücüm.

Neither driver was injured.

Şoförlerin hiçbiri yara almadı.

You're a terrible driver.

Sen çok kötü bir sürücüsün.

He's a limousine driver.

O bir limuzin şoförü.

He's a rally driver.

O bir ralli pilotu.

He is our driver.

O bizim şoförümüzdür.

I'm a good driver.

Ben iyi bir şoförüm.

Tom is our driver.

Tom bizim sürücüdür.

Tom hired a driver.

Tom bir şoför kiraladı.

The driver is OK.

Şoför iyidir.

I'm a bus driver.

Ben bir otobüs şoförüyüm.

I'm a fast driver.

Ben hızlı bir şoförüm.

You're a reckless driver.

Pervasız bir şoförsün.

Neither driver was hurt.

Hiçbir sürücü yaralanmadı.

I'm an ambulance driver.

Ben bir ambulans şoförüyüm.

You're a safe driver.

Sen güvenli bir şoförsün.

You're a bad driver.

Sen kötü bir şoförsün.

Female driver, constant danger.

Kadın sürücüler sürekli bir tehlikedir.

I'm a safe driver.

- Dikkatli bir sürücüyümdür.
- Temkinli araç kullanırım.

She's a responsible driver.

Sorumluluk sahibi bir sürücü.

- I am waiting for my driver.
- I'm waiting for my driver.

Şoförümü bekliyorum.

- Tom isn't a good driver.
- Tom is not a good driver.

- Tom iyi bir sürücü değil.
- Tom iyi bir şoför değil.

- Tom is a terrible driver.
- Tom is a very bad driver.

Tom çok kötü bir sürücü.

Tom was a school bus driver before he became a taxi driver.

Tom taksici olmadan önce okul servisinde şoförlük yapıyordu.

Tom was a truck driver before he became a race car driver.

Tom, bir yarış arabası sürücüsü olmadan önce bir kamyon şoförüydü.

The driver accelerated his car.

Sürücü arabasını hızlandırdı.

The driver increased his speed.

Şoför hızını artırdı.

Don't be a backseat driver.

Sürücüye müdahale etme.

Tom tipped the cab driver.

Tom taksi sürücüsüne bahşiş verdi.

He is a bus driver.

O bir otobüs sürücüsüdür.

Tom is a safe driver.

Tom güvenli bir sürücü.

He is an expert driver.

O uzman bir sürücüdür.

Tom is a bus driver.

Tom bir otobüs sürücüsü.

I'm just a taxi driver.

Ben yalnızca bir taksi şoförüyüm.

The driver ignored the stoplight.

Sürücü kırmızı ışığı umursamadı.

Tom is a taxi driver.

Tom bir taksi şoförü.

Tom is the fastest driver.

Tom en hızlı sürücüdür.

I'm a good taxi driver.

Ben iyi bir taksi sürücüsüyüm.

Is she a taxi driver?

O bir taksi şoförü mü?

"Bubba Watson with a driver."

"Bubba Watson şoförlü."

Tom is an excellent driver.

Tom mükemmel bir sürücü.

Tom became a taxi driver.

Tom bir taksi şoförü oldu.

Tom is an aggressive driver.

Tom agresif bir sürücüdür.

Tom is a careless driver.

Tom dikkatsiz bir sürücüdür.

Tom is a skillful driver.

Tom yetenekli bir sürücüdür.

I don't trust this driver.

Ben bu sürücüye güvenmiyorum.

Tom is a responsible driver.

- Tom sorumlu bir sürücüdür.
- Tom sorumlu sürücüdür.

He is a bad driver.

O kötü bir sürücü.

She is a taxi driver.

- O bir taksi şoförü.
- O bir taksi sürücüsü.

Don't talk to the driver.

Şoförle konuşmayın.

The bus driver was drunk.

Otobüs şoförü sarhoştu.

Are you a taxi driver?

Taksi şoförü müsün?

The truck driver wasn't injured.

- Kamyon şoförü yara almadı.
- Tır şoförü yara almadı.
- Kamyon şoförü yaralanmadı.

He is a taxi driver.

O bir taksi şoförü.

Where did my driver go?

- Şoförüm nereye gitti?
- Şoförüm nereye gitmiş?

You're really a good driver.

Sen gerçekten iyi bir sürücüsün?

Tom is a reckless driver.

Tom dikkatsiz bir sürücü.

Tom is a good driver.

- Tom, iyi bir sürücü.
- Tom iyi bir sürücüdür.

Tom is a fast driver.

Tom hızlı bir sürücü.

Tom is a bad driver.

Tom kötü bir sürücü.

The driver stopped the bus.

Sürücü, otobüsü durdurdu.

The driver had been drinking.

Sürücü içiyordu.

Tom is a professional driver.

- Tom profesyonel bir sürücüdür.
- Tom profesyonel bir şofördür.

Tom is an expert driver.

- Tom uzman bir şofördür.
- Tom uzman bir sürücüdür.

Tom paid the taxi driver.

- Tom taksi şoförüne para verdi.
- Tom taksi şoförüne ödeme yaptı.

Tom is a careful driver.

Tom dikkatli bir şofördür.

Aren't you a taxi driver?

Sen bir taksi şoförü değil misin?

You're a really bad driver.

Sen gerçekten kötü bir sürücüsün.

You're a very good driver.

Sen çok iyi bir şoförsün.

You're a very bad driver.

Sen çok kötü bir şoförsün.

Are you a careful driver?

Dikkatli bir şoför müsünüz?

Tom is a limousine driver.

Tom bir limuzin şoförüdür.