Examples of using "Dollars" in a sentence and their turkish translations:
"500 dolar?
3000 dolar tutuyor
Yedi dolar, lütfen.
yüksek teknoloji ihracatını Dünya Bankası verisine göre.
Havuç üç dolar.
Tom, Mary'ye üç dolar ve John'a otuz dolar verdi.
- Otuz dolar yeter mi?
- Otuz dolar yetecek mi?
Bu üç yüz dolar eder.
Tom Mary'ye üç yüz dolar borçlu.
O ona dört dolar ödedi.
Ona 300 dolar borçluyum.
Tom'un sadece otuz dolara ihtiyacı vardı.
- Bana on dolara mal oldu.
- O, bana 10 dolara mal oldu.
ve milyarlarca dolar kurtarabilir.
İki milyon dolar parayı yaktı
Hepsi birlikte, 150 dolar.
Havuç üç dolar.
Otuz dolar yeterli mi?
Onların tanesi otuz dolar.
Onun elli doları vardı.
O, üç dolara mal olmaktadır.
Sami 1600 dolar çaldı.
Doksan dolarları var.
Ona beş dolar ödedim.
Tom Mary'ye 300 dolar borçlu.
Ona on dolar borçluyum.
Tom'a otuz dolar borçluyum.
Tom'a otuz dolar verdim.
Tom üç yüz dolar dediyse, üç yüz dolar demek istedi.
Bu üç yüz dolar değer.
- Sana beş dolar vereceğim.
- Sana beş dolar veririm.
Tom bana otuz dolar ödünç verdi.
Tom saatte otuz dolar kazanmaktadır.
O on beş dolardan daha azdı.
Onu on dolara aldım.
Şimdi on dolar üç yıl önce beş doların aldığından daha az satın alır.
Bu kaç dolar?
Banka ona 500 dolar kredi verdi.
Bu sana otuz dolara mal olacak.
ikincisi 2.000 dolardı;
üçüncüsü 6.000 dolardı.
yalnızca 146 milyon dolar.
58 dolar para çekilivermiş
her 100 doların 1'ini dolar oluşturuyor.
Türk şirketlerine ödünç verdi
Bu kitap dört dolar.
Sana on dolar borçluyum.
Yen'i dolarla değiştirdim.
Her birey 1.000 dolar ödedi.
O yaklaşık yirmi dolardı.
O, yüz dolar biriktirdi.
Ona 10,000 dolar ödendi.
Bu CD'nin fiyatı on dolardır.
Ona 1000 dolar borçluyum.
Ona on dolar borçluyum.
Sana beş dolar borçluyum.
Bir pound beş dolardı.
Bana yüz dolar ver.
Tom bir milyon dolar istedi.
Yedi gün için kırk dolar.
Bu kitabın maliyeti beş dolar.
- Sadece iki dolarımız var.
- Bizde sadece iki dolar var.
Tom üç yüz dolar biriktirdi.
Lütfen yen'i dolarla değiştirin.
300 dolar borç alabilir miyim?
Bana üç dolar borçlusun.
Bu kitap 20 dolar.
O kürek otuz dolar.
O kürek otuz dolara mal oldu.
Kitap on beş dolar tutar.
Yaklaşık elli dolar ödedim.
Nick bana on dolar borçludur.
Her birey 7000 dolar ödedi.
Ona dört dolar ödedim.
Ben sadece üç dolar harcadım.
Senin hissen yirmi dolar.
13 milyon dolarım var.
Birkaç dolarım var.
Üç milyon dolarım var.
Sadece otuz dolar istedim.
Tom'a 300 dolar borçluyum.
Tom üç bin dolar kazandı.
Tom bana otuz dolar verdi.
Tom bana 300 dolar verdi.
O sadece üç dolar değer.
Bugün 100 dolar harcadım.
Üç yüz dolar yeterli mi?
O disk on dolara mal oldu.
Bu dolarları değiştirir misin?
Kitap dört dolar.
Tom'un bana otuz dolar borcu var.
Bu otuz milyon dolara mal oldu.