Translation of "Dollars" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Dollars" in a sentence and their turkish translations:

“500 dollars?

"500 dolar?

Costs 3000 dollars

3000 dolar tutuyor

Seven dollars, please.

Yedi dolar, lütfen.

Exportation from 1 billion dollars to 2.2 billion dollars.

yüksek teknoloji ihracatını Dünya Bankası verisine göre.

- The carrots cost three dollars.
- Carrots cost three dollars.

Havuç üç dolar.

Tom gave Mary three dollars and John thirty dollars.

Tom, Mary'ye üç dolar ve John'a otuz dolar verdi.

- Will thirty dollars be enough?
- Is thirty dollars enough?

- Otuz dolar yeter mi?
- Otuz dolar yetecek mi?

- It's worth three hundred dollars.
- That is worth three hundred dollars.
- That's worth three hundred dollars.

Bu üç yüz dolar eder.

- Tom owes Mary three hundred dollars.
- Tom owes Mary 300 dollars.
- Tomas owes Maria 300 dollars.

Tom Mary'ye üç yüz dolar borçlu.

- She paid him four dollars.
- He paid him four dollars.

O ona dört dolar ödedi.

- I owe you 300 dollars.
- I owe her 300 dollars.

Ona 300 dolar borçluyum.

- Tom only wanted thirty dollars.
- Tom only needed thirty dollars.

Tom'un sadece otuz dolara ihtiyacı vardı.

- I bought it for 10 dollars.
- I spent 10 dollars on it.
- It cost me 10 dollars.

- Bana on dolara mal oldu.
- O, bana 10 dolara mal oldu.

And billions of dollars.

ve milyarlarca dolar kurtarabilir.

Burned two million dollars

İki milyon dolar parayı yaktı

That's 150 dollars altogether.

Hepsi birlikte, 150 dolar.

Carrots cost three dollars.

Havuç üç dolar.

Is thirty dollars enough?

Otuz dolar yeterli mi?

They're thirty dollars each.

Onların tanesi otuz dolar.

He had fifty dollars.

Onun elli doları vardı.

It costs three dollars.

O, üç dolara mal olmaktadır.

Sami stole 1600 dollars.

Sami 1600 dolar çaldı.

They have ninety dollars.

Doksan dolarları var.

- I paid five dollars to him.
- I paid him five dollars.

Ona beş dolar ödedim.

- Tom owes Mary three hundred dollars.
- Tom owes Mary 300 dollars.

Tom Mary'ye 300 dolar borçlu.

- I owe ten dollars to her.
- I owe him 10 dollars.

Ona on dolar borçluyum.

- I owe Tom thirty dollars.
- I owe thirty dollars to Tom.

Tom'a otuz dolar borçluyum.

- I gave Tom thirty dollars.
- I gave thirty dollars to Tom.

Tom'a otuz dolar verdim.

If Tom said three hundred dollars, he meant three hundred dollars.

Tom üç yüz dolar dediyse, üç yüz dolar demek istedi.

- That is worth three hundred dollars.
- That's worth three hundred dollars.

Bu üç yüz dolar değer.

- I'll give you five dollars.
- I will give you five dollars.

- Sana beş dolar vereceğim.
- Sana beş dolar veririm.

- Tom lent me thirty dollars.
- Tom lent thirty dollars to me.

Tom bana otuz dolar ödünç verdi.

- Tom earns thirty dollars an hour.
- Tom is making thirty dollars an hour.
- Tom makes thirty dollars an hour.

Tom saatte otuz dolar kazanmaktadır.

- It was less than fifteen dollars.
- It cost less than fifteen dollars.

O on beş dolardan daha azdı.

- I bought it for 10 dollars.
- I bought it for ten dollars.

Onu on dolara aldım.

Now ten dollars buys less than five dollars did three years ago.

Şimdi on dolar üç yıl önce beş doların aldığından daha az satın alır.

- How much is it in dollars?
- How much is that in dollars?

Bu kaç dolar?

- The bank loaned her 500 dollars.
- The bank lent her 500 dollars.

Banka ona 500 dolar kredi verdi.

- It'll cost you thirty dollars.
- It's going to cost you thirty dollars.

Bu sana otuz dolara mal olacak.

The second one, 2,000 dollars;

ikincisi 2.000 dolardı;

The third one, 6,000 dollars.

üçüncüsü 6.000 dolardı.

Is merely 146 million dollars.

yalnızca 146 milyon dolar.

58 dollars have been withdrawn

58 dolar para çekilivermiş

dollars produced by Dubai’s economy...

her 100 doların 1'ini dolar oluşturuyor.

Billion dollars to Turkish companies.

Türk şirketlerine ödünç verdi

This book costs 4 dollars.

Bu kitap dört dolar.

I owe you ten dollars.

Sana on dolar borçluyum.

I exchanged yen for dollars.

Yen'i dolarla değiştirdim.

Each individual paid 1,000 dollars.

Her birey 1.000 dolar ödedi.

It was about twenty dollars.

O yaklaşık yirmi dolardı.

She saved a hundred dollars.

O, yüz dolar biriktirdi.

He was paid 10,000 dollars.

Ona 10,000 dolar ödendi.

This CD costs ten dollars.

Bu CD'nin fiyatı on dolardır.

I owe him 1,000 dollars.

Ona 1000 dolar borçluyum.

I owe him 10 dollars.

Ona on dolar borçluyum.

I owe you five dollars.

Sana beş dolar borçluyum.

A pound was five dollars.

Bir pound beş dolardı.

Give me a hundred dollars.

Bana yüz dolar ver.

Tom wanted a million dollars.

Tom bir milyon dolar istedi.

40 dollars for seven days.

Yedi gün için kırk dolar.

The book costs five dollars.

Bu kitabın maliyeti beş dolar.

We have only two dollars.

- Sadece iki dolarımız var.
- Bizde sadece iki dolar var.

Tom saved three hundred dollars.

Tom üç yüz dolar biriktirdi.

Please exchange yen for dollars.

Lütfen yen'i dolarla değiştirin.

Can I borrow 300 dollars?

300 dolar borç alabilir miyim?

You owe me three dollars.

Bana üç dolar borçlusun.

This book costs 20 dollars.

Bu kitap 20 dolar.

That shovel costs thirty dollars.

O kürek otuz dolar.

That shovel cost thirty dollars.

O kürek otuz dolara mal oldu.

The book costs fifteen dollars.

Kitap on beş dolar tutar.

I paid about fifty dollars.

Yaklaşık elli dolar ödedim.

Nick owes me ten dollars.

Nick bana on dolar borçludur.

Each individual paid 7000 dollars.

Her birey 7000 dolar ödedi.

I paid him four dollars.

Ona dört dolar ödedim.

I only spent three dollars.

Ben sadece üç dolar harcadım.

Your share is twenty dollars.

Senin hissen yirmi dolar.

I have 13 million dollars.

13 milyon dolarım var.

I have a few dollars.

Birkaç dolarım var.

I have three million dollars.

Üç milyon dolarım var.

I just wanted thirty dollars.

Sadece otuz dolar istedim.

I owe Tom 300 dollars.

Tom'a 300 dolar borçluyum.

Tom won three thousand dollars.

Tom üç bin dolar kazandı.

Tom gave me thirty dollars.

Tom bana otuz dolar verdi.

Tom gave me 300 dollars.

Tom bana 300 dolar verdi.

It's only worth three dollars.

O sadece üç dolar değer.

I spent 100 dollars today.

Bugün 100 dolar harcadım.

Is three hundred dollars enough?

Üç yüz dolar yeterli mi?

That disc cost ten dollars.

O disk on dolara mal oldu.

Can you change these dollars?

Bu dolarları değiştirir misin?

The book costs 4 dollars.

Kitap dört dolar.

Tom owes me thirty dollars.

Tom'un bana otuz dolar borcu var.

It cost 30 million dollars.

Bu otuz milyon dolara mal oldu.