Examples of using "Trof" in a sentence and their turkish translations:
O, çabuk karar verdi.
Odayı boş buldum.
Top onun gözüne çarptı.
Onu mutfakta ağlarken buldum.
- Yıkıcı bir deprem eyalet başkenti vurdu.
- Yıkıcı bir deprem eyaletin başkentini vurdu.
Polis bir politikacıyı odasında ölü buldu.
Orada çok yetenekli ve özverili bilim insanlarından oluşan bir ekip buldum