Examples of using "Vlug" in a sentence and their turkish translations:
Çabuk!
Acele etmeliyiz.
Sakin ol, genç adam.
Yangın kısa sürede söndürüldü.
Tam anlamıyla çok hızlı gidiyorsun.
O, çabuk karar verdi.
Yakında gün ağaracak.
Vücudun katılaşması ölümden hemen sonra başlar.
Çabuk gel!
Yangın, çabucak kontrol altına alınmıştı.
O hızla merdivenlerden yukarı gitti.
- İnşallah yakında iyileşirsin.
- Yakında iyileşeceğini umuyorum.
Babam yakında iyileşecek.
Ona mümkün olduğunca çabuk ihtiyacım var.
Acele et! Tom onun acil olduğunu söylüyor.
Onun kadar hızlı yüzebilir misin?
Acele etmeliyiz.
- Hasta yakında sağlığına kavuşacak.
- Hasta yakında hastalığını atlatacak.
O çok hızlı araba sürer.
Dil zorluğuna rağmen biz kısa sürede arkadaş olduk.
O, bana çok hızlı sürmememi söyledi.
İngilizcenin öyle hızlı konuşulduğunu hiç duymadım.
- Umarım kısa zamanda sağlığına kavuşursun.
- Umarım hızlı bir iyileşmen var.
Çabuk gelin.
Eğer onu yapamıyorsanız, en kısa sürede bizi arayın.
Bir şey okuduğunda zaman oldukça çabuk geçecektir.
Hava seyahati hızlı ancak deniz seyahati huzurlu.
Umarım yakında iyileşirsin.
İşin çabuk yapılmasını istiyorum.
Acele et, yoksa okula geç kalacaksın.
O kadar erken boşalmak zorunda değildin.