Translation of "Vlug" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Vlug" in a sentence and their turkish translations:

- Snel!
- Vlug!

Çabuk!

We moeten vlug zijn.

Acele etmeliyiz.

Niet zo vlug, jonge vriend.

Sakin ol, genç adam.

De brand werd vlug geblust.

Yangın kısa sürede söndürüldü.

Ge gaat allemaal te vlug.

Tam anlamıyla çok hızlı gidiyorsun.

Hij trof vlug een beslissing.

O, çabuk karar verdi.

Het zal vlug dag worden.

Yakında gün ağaracak.

- Rigor mortis komt vlug na de dood.
- Lijkstijfheid treedt vlug na de dood in.

Vücudun katılaşması ölümden hemen sonra başlar.

- Kom vlug!
- Kom snel.
- Kom spoedig.

Çabuk gel!

De brand was vlug onder controle.

Yangın, çabucak kontrol altına alınmıştı.

Zij ging vlug de trap op.

O hızla merdivenlerden yukarı gitti.

Ik hoop dat je vlug beter wordt.

- İnşallah yakında iyileşirsin.
- Yakında iyileşeceğini umuyorum.

Mijn vader zal vlug weer gezond zijn.

Babam yakında iyileşecek.

Ik heb het zo vlug mogelijk nodig.

Ona mümkün olduğunca çabuk ihtiyacım var.

Vlug! Tom zegt dat het dringend is.

Acele et! Tom onun acil olduğunu söylüyor.

Kan je even vlug zwemmen als hij?

Onun kadar hızlı yüzebilir misin?

- We moeten vlug zijn.
- We moeten opschieten.

Acele etmeliyiz.

De patiënt zal vlug herstellen van zijn ziekte.

- Hasta yakında sağlığına kavuşacak.
- Hasta yakında hastalığını atlatacak.

- Hij rijdt heel snel.
- Hij rijdt heel vlug.

O çok hızlı araba sürer.

Ondanks de taalproblemen werden we al vlug vrienden.

Dil zorluğuna rağmen biz kısa sürede arkadaş olduk.

Hij vroeg me niet te vlug te rijden.

O, bana çok hızlı sürmememi söyledi.

Ik heb nooit zo vlug Engels horen spreken.

İngilizcenin öyle hızlı konuşulduğunu hiç duymadım.

- Ik hoop dat ge vlug weer geneest.
- Ik hoop dat u een spoedig herstel heeft.
- Ik hoop dat je vlug beter wordt.

- Umarım kısa zamanda sağlığına kavuşursun.
- Umarım hızlı bir iyileşmen var.

- Kom snel!
- Kom onmiddellijk.
- Kom vlug!
- Kom snel.
- Kom spoedig.

Çabuk gelin.

Als je niet kunt komen, bel ons dan zo vlug mogelijk.

Eğer onu yapamıyorsanız, en kısa sürede bizi arayın.

De tijd zal wel vlug genoeg voorbij gaan als ge iets leest.

Bir şey okuduğunda zaman oldukça çabuk geçecektir.

Met het vliegtuig reizen is vlug. Maar met de boot is het ontspannend.

Hava seyahati hızlı ancak deniz seyahati huzurlu.

- Ik hoop dat het snel beter met u gaat.
- Ik hoop dat je vlug beter wordt.

Umarım yakında iyileşirsin.

- Ik wil dat het werk vlug gedaan is.
- Ik wil dat het werk snel wordt gedaan.

İşin çabuk yapılmasını istiyorum.

- Haast je, of je bent te laat op school.
- Vlug, of je bent te laat voor school.

Acele et, yoksa okula geç kalacaksın.

- Je had niet zo vlug moeten klaarkomen.
- Je hoefde niet zo vroeg klaar te komen.
- U hoefde niet zo vroeg klaar te komen.
- Jullie hoefden niet zo vroeg klaar te komen.

O kadar erken boşalmak zorunda değildin.