Examples of using "Liggend" in a sentence and their turkish translations:
O, evinde uzanarak okurdu.
Uyandığında kendini bir bankın üstünde uzanırken buldu.
- Tom koltukta yatmış, televizyon seyrediyor.
- Tom koltukta uzanmış, televizyon seyrediyor.
Bu kolay, ancak aşikar değil.