Examples of using "Thuis" in a sentence and their turkish translations:
Ev!
Evde misin?
- Evde misin?
- Evde misiniz?
- Eve hoş geldin.
- Yuvaya hoş geldin.
Evde kimse yok mu?
Ona dokunma.
- Evde kalın.
- Evde kal.
Evde kimse var mı?
Evde kalacak mısın?
Annen evde mi?
Niçin evdesin?
Dün evde miydin?
Eğitim evde başlar.
David evde.
O, evdedir.
Ben evdeyim.
Evde kalıyorum.
Evdeydim.
- Evdeyiz.
- Biz evdeyiz.
O, evdeydi.
O evde mi?
Evimize hoş geldin, küçük erkek kardeşim!
- Evde kimse yoktu.
- Kimse evde değildi.
O evde.
Evde kalacak mısın?
Evde misin?
O evdedir.
- Tom evdedir.
- Tom evde.
Kim evde?
Henry evdedir.
Noel için evde olacak mısın?
Hâlâ evde misin?
O seni evde bekliyor.
Kendini evinde gibi hisset!
- Kendi evindeymişsin gibi davran.
- Kendi evinizde gibi davranın.
- Kendi evinizdeymiş gibi davranın.
- Lütfen evinde gibi davran.
Ev gibi yer yoktur.
Dün gece evdeydim.
Kahvaltıyı evde mi yapacaksın?
O zaman evdeydim.
Evde kendinizi güvende hissediyor musunuz?
cümlesinin ortasında lafını kesiyor
Dün evde miydin?
Evden geliyorum.
Evde kalmak sıkıcıdır.
- Tom evde değildir.
- Tom evde yok.
O onun evi.
Yarın evde kalacağım.
Babam evdedir.
Tom evde eğitilmişti.
O bugün evde.
Evde kimse var mı?
Kocan evde mi?
O, evde değil.
Evde akşam yemeği yiyecek misiniz?
Tom niye evde çalışıyor?
Tom niçin evde?
Eve erken geldin.
Hiç evde bulunmuyorsun.
Evde görüşürüz.
Yarın evde olacağım.
Evde kaldım.
Belki Tom evdeydi.
Asla evde içki içmem.
Bugün evde iş var.
Hâlâ evdeyim.
O zaman evdeydim.
Biz bugün evdeyiz.
Tom bugün evde değil.
Bu oraya ait.
Evde kimse yoktu.
Tom eve erken geldi.