Examples of using "Las" in a sentence and their turkish translations:
Ben okudum.
O okuyordu.
Kitabınızı okudum.
Bir kitap okuyordum.
Tom kitap okudu.
Makaleyi okudum.
O, çok okurdu.
Tom mektubu okudu.
- Sami Kuran okudu.
- Sami Kuran'ı okumuş.
Kuran'ı okudum.
buzullar, Antartika ve Grönland
Mary Almanca çeviriyi okudu.
Kitabı dün okudu.
O, evinde uzanarak okurdu.
- Eski belgeleri okuyorum.
- Eski belgeleri okudum.
Hiç kimse ülkem hakkında okumadı.
O, kitabı okumaya devam etti.
Dün ilginç bir hikaye okudum.
Şiiri yüksek sesle okudu.
Sami o Kuran ayetlerini yüzlercce defa okudu.
Yasemin, görevi dikkatli bir şekilde baştan sona okudu.
Tom bir ağacın altında kitap okudu.
Tom geçen yıl otuz kitap okudu.
Konuşurken bir kitap okuyordum.
Sami Kuran'dan bir cüz okudu.
Sami ramazanda Kuran'ı baştan sona okudu.
- Kitabını okudum.
- Kitabını okuyorum.
- Kitabını okurum.
- Senin kitabını okudum.
Asit yağmuru hakkında dün bir makale okudum.
Tom, Mary'nin kazasını gazetede okudu.
- Sami Kuran'ı üç günde hatmetti.
- Sami Kuran'ın tamamını üç günde okudu.
Sami Kuran'ı bir haftada okudu.
10 kitap okudum, 70 sayfa makale yazdım,
Çocuklara eğlenceli bir hikaye okudu.
- Bir mektup okuyorum.
- Bir mektup okudum.
Gazetede onun öldürüldüğünü okudum.
Tom bir kitap okurken bir ağacın altında oturuyordu.
- Fadıl, Kur'an'ı okudu.
- Fadıl, Kuran'ı okudu.
- Fazıl Kuran okudu.
Sami Kuran'ı açıp birkaç ayet okudu.
Onu Facebook'ta okudum.
Brezilya devlet başkanının bir kadın olduğunu okudum. Adı ise Dilma.
Hayatında ilk defa, Yuka, İngilizce bir kitabın tamamını okumayı bitirdi.
- Kuran'ı okudum.
- Kuran okudum.
Sami camide oturup Kuran'dan birkaç sure okudu.
O mektubu okurken ağladı.
O, mektubu okurken ağladı.
- O mektubu okurken ağladı.
- O, mektubu okurken ağladı.
Tom gazete satın aldı ve işe giderken trende okudu.
7 Eylül 2006'da Amsterdam'da Ray Kurzweil tarafından yazılan Ruhsal Yaş Makineleri'ni okudum.