Translation of "Ideeën" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Ideeën" in a sentence and their turkish translations:

- Mijn ideeën raken op.
- Ik heb geen ideeën meer.

Fikirlerim tükeniyor.

Drie ideeën, drie tegenstellingen.

Üç fikir, üç çelişki.

Door de gemeenschappelijke ideeën...

Fikirler birbirine yakın olduğu için

Nog andere slimme ideeën?

Başka parlak fikirleriniz var mı?

Hij heeft vreemde ideeën.

Onun tuhaf fikirleri var.

Hij zit altijd vol ideeën.

O, her zaman fikirlerle dolu.

Ik heb geen ideeën meer.

Daha fazla fikrim yok.

Bill heeft veel originele ideeën.

Bill'in çok sayıda orijinal fikirleri var.

Hij heeft veel originele ideeën.

O, bir sürü orijinal fikirlere sahiptir.

Haar ideeën zijn zelden praktisch.

Onun fikirleri nadiren pratiktir.

We hebben een paar ideeën.

Bazı planlarımız var.

Uw ideeën zijn amper praktisch.

Sizin fikirleriniz hemen hemen hiç pratik değil.

Kleurloze groene ideeën slapen woedend.

Renksiz yeşil fikirler öfkeli uyur.

Tom heeft veel nieuwe ideeën.

Tom'un bir sürü yeni fikirleri var.

Jouw ideeën bevallen mij wel.

Fikirlerin hoşuma gidiyor.

Je ideeën verschillen van de mijne.

Senin fikirlerin benimkinden farklı.

Zijn ideeën zijn moeilijk te begrijpen.

Onun fikirlerini anlamak zordur.

Waar haal jij je ideeën vandaan?

Fikirlerini nereden alıyorsun?

De professor wees zijn ideeën af.

Profesör fikirlerini reddetti.

Die politieke ideeën ontstonden in India.

O siyasi fikirler Hindistan'da ortaya çıktı.

- Zijn ideeën hebben hem nooit een cent opgeleverd.
- Zijn ideeën hebben hem nooit een cent opgebracht.

Onun fikirleri ona bir tek kuruş kazandırmadı.

Alle andere ideeën hadden nog grotere gebreken.

Diğer tüm fikirler, daha büyük kusurlara sahiplerdi.

Hij had een hoofd boordevol creatieve ideeën.

Aklı yaratıcı fikirlerle doluydu.

Tom staat altijd open voor nieuwe ideeën.

Tom her zaman yeni fikirlere açıktır.

Yukichi Fukuzawa introduceerde westerse ideeën in Japan.

Yukichi Fukuzawa Batı fikirlerini Japonya'ya tanıttı.

Haar hoofd was barstensvol met nieuwe ideeën.

Kafası yeni fikirlerle doluydu.

Wat, om het te benadrukken, staat voor drie ideeën:

ki TED'in açılımında bile üç fikir var:

Met iemand die er zulke racistische ideeën op nahield.

bu kadar ortak yanım olması fikrine katlanamıyordum.

Maar het luipaard, duidelijk in paniek, heeft andere ideeën.

Ancak paniklediği belli olan parsın başka düşünceleri var.

En ten derde kun je anders met ideeën omgaan.

Üçüncü olarak da fikirler ile olan ilişkinizi değiştirmelisiniz.

Een metafoor voor de wijze waarop wij informatie en ideeën

Günlük hayatımızda bilgiyi ve fikirleri nasıl işlediğimize

...en een overbrenger van ideeën... ...die altijd alleen besproken werden...

Siyasi örgütümüzde hep birlikte tartıştığımız fikirleri

Dat waren eerst allemaal ideeën in de hoofden van mensen.

Hepsi ilk olarak insanların akıllarında tasavvur edildi.

Laten we onze ideeën en verbeelding de vrije loop geven

Bu TEDGlobal 2017'de ortaya konduğu gibi

Natuurkundigen hebben goede ideeën over wat het zou kunnen zijn,

Fizikçilerin bunun ne olabileceğine dair bir sürü sağlam fikri var,

De meeste mensen vellen direct een oordeel over nieuwe ideeën.

Çoğu insan ortaya çıkan yeni fikirlere bakar ve onları yargılar.

Onder de slechte ideeën vallen een restaurant op een vuilnisbelt

Berbat fikirler ise çöplükteki bir restoran,

Ik wacht met ongeduld op uw ideeën over dat thema.

Ben heyecanla bu konuyla ilgili görüşünü işitmeyi bekliyorum.

Die projecten bieden veel nieuwe en innovatieve inhoud en ideeën.

Bu projeler bir sürü yeni ve yenilikçi içerik ve fikirler sunuyor.

Ik kom nog steeds bij toeval in aanraking met interessante ideeën.

hâlâ düzenli olarak tesadüfen ilginç fikirlerle karşılaşıyorum

Of luisteren we naar de ideeën van een actrice over vaccinatie.

ya da aşı konusunda bir oyuncunun görüşlerini dinliyoruz.

In plaats ideeën op ze te projecteren en daarop te reageren.

benimsediğimiz veya tepki verdiğimiz fikirler olarak değil.

Vervolgens pak ik de slechte ideeën en deel die opnieuw uit.

Sonra korkunç fikirleri alıyorum ve onları yeniden dağıtıyorum.

Ik zei dat ik drie ideeën had maar dat was een leugen.

Üç fikrim olduğunu söylerken yalan söylemiştim.

En heel veel ideeën over hoe we meer te weten kunnen komen.

Ve daha fazlasını keşfetmek için bir sürü fikrimiz.

Dat ik die twee ideeën met elkaar kan combineren tot dit ene idee.

her iki fikri de alıp tek fikirde birleştirebilirim.

Ideeën hebben niet echt een thuis op de grond, ze zweven tussen mensen.

Fikirlerin gerçekten yerde bir evi yok, onlar insanlar arasında havada yüzer.

Ik wil mijn ideeën niet kwijtraken, zelfs als sommige ervan een beetje extreem zijn.

Onlardan bazıları biraz aşırı olmasına rağmen fikirlerimi kaybetmek istemiyorum.

Maar het zal jullie mogelijk verbazen om te horen dat ik geen drie ideeën heb.

Ama o üç fikre sahip olmadığımı söylemem sizi şaşırtabilir.