Translation of "Handtas" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Handtas" in a sentence and their turkish translations:

Verlies je handtas niet.

Cüzdanını kaybetme.

Haar handtas is gestolen.

O el çantasını çaldırdı.

Wiens handtas is dit?

Bu kimin el çantası?

Ze heeft haar handtas verloren.

O elçantasını kaybetti.

Deze handtas is van mij.

Bu el çantası benim.

Ik heb een Italiaanse handtas.

Benim bir İtalyan çantam var.

Ik kan mijn handtas niet vinden.

Çantamı bulamıyorum.

Wat heb je met mijn handtas gedaan?

Cüzdanımla ne yaptın?

Maria zette haar handtas op de keukentafel.

Mary çantasını mutfak masasına koydu.

Zij heeft allerlei dingen in haar handtas.

Çantasında çeşitli şeyler var.

Tom heeft een handtas gekocht voor Maria's verjaardag.

Tom Mary'ye doğum günü için bir cüzdan aldı.

- Sami stal Layla’s handtas.
- Sami stal Layla’s portemonnee.

Sami, Leyla'nın para çantasını çaldı.

Mary beweerde dat de handtas een geschenk was van haar man.

Mary el çantasının kocasından bir hediye olduğunu iddia etti.