Translation of "Brein" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Brein" in a sentence and their turkish translations:

Gaat ons brein op zoek naar rechtvaardiging.

beynimiz haklı sebepler üretmeye başlar.

Je brein creëert alle facetten van je geest.

Zihninizin her yönünü beyniniz yaratır.

...bevindt zich buiten haar brein, in haar armen.

aslında beyninin dışında, kollarında.

- Mijn brein is vol.
- Mijn hersenen zijn vol.

Beynim dolu.

Hoeveel neuronen zitten er in dit menselijke brein?

Bu insan beyninde kaç nöron var?

Computers worden vaak vergeleken met het menselijk brein.

Bilgisayar sıklıkla insan beyniyle karşılaştırılır.

Mijn brein lijkt vandaag niet goed te werken.

- Kafam bugün iyi çalışmıyor anlaşılan.
- Bugün aklım iyi çalışıyor gibi görünmüyor.

De neanderthalers hadden een groter brein dan moderne mensen.

İlkel insanların modern insanlardan daha büyük beyni vardı.

Potentieel het al kwetsbare brein van een tiener kan veranderen

riskle ilişkilendirilen olumsuz duyguları körelterek ve hatta yok ederek

Dus het ontwikkelende brein op zich, is niet de schuldige.

Bu yüzden tek sorumlu gelişmekte olan beyin değil.

Maar als het de schuld is van het ouder wordende brein,

Ancak bu durumda eğer kabahat olgunlaşmakta olan beyin de ise

Ondanks dat hun brein meer ontwikkeld is dan dat van kinderen?

sahip olmalarına rağmen çocuklardan daha savunmasız?