Examples of using "ينمو" in a sentence and their turkish translations:
Çocuklar çok çabuk büyürler.
çabucak büyümeye çalışıyor.
hiçbir zaman saçımın çıkmayacağını,
Ahşap ağaçlarda yetişmiyor.
Tıpkı mahvolmuş yeryüzünü dönüştürüp
Çünkü bu dünyada her şey yetişir.
Bu çocuklar düşük öz saygı ile büyür
Teleskop görmeden büyüyen neslimiz çok fazla
Spagettinin spagetti ağaçlarında yetiştiğini biliyor muydun?
Kalın ağaç örtüsünün altında büyümeyen taze çimenle dolu burası.
Paslı metal olması özellikle kötü. Tetanos böyle kapılır, pasta bulunur.