Examples of using "رؤية" in a sentence and their turkish translations:
İnsanoğlunu; bizler ve onlar,
kalıplaşmış.
Onun fotoğrafını görmekten nefret ediyorum.
Senin benden daha iyi görüşün var.
Çocuklarımız bunu görebiliyor.
Altımızda bir orman görebiliyorum.
Kanın görünüşü onu heyecanlandırdı.
gorili tamamen gözden kaçırıyorlar.
İşte o zaman gerçek, önemli
Ve yazarların ne gibi derinliği duyguyu ve özgün ruhu
Görebilir miyim iş başvurusu yapanları?
Bir onları da görebilir miyim?
Sonunu görebiliyorum. Neredeyse vardık.
İçeride ne olduğunu göremiyorum.
Fakat daha iyi bir gelecek vizyonuna ihtiyacımız var.
başkalarını da görüyorsunuz:
...gece yaşayan en yakın kuzenlerimizin dünyasına bir göz atabilir.
Biyolüminansı çok net görebilirler.
güneşi batıda görmemiz değilde
Ne yapıyor, göremiyorum.
Gitmeden önce Tom'u görmek istiyorum.
Tom'u görmeyi umarak buraya geldim.
Hala Tom'u görmek için bekliyorum.
Bu bir Amazon kadının
Bu dehşeti her gün yaşamak beni değiştirdi.
Bunu İstanbul'da da görmeye devam ettim.
Bu kadar küçük puma yavruları nadiren görülür.
Ama tam nerede olduklarını göremiyorlar.
yani bütün sınıfı görebiliyor
bu durumu görebileceğiz
Ben onu görmek istiyorum.
sağlığımızı ikili olarak görmeyi bırakmak,
Gördüğünüz gibi orada bir meydan var.
O yüzden tehlikenin geldiğini görmeleri zordur.
Bakın, oradaki hayvan izlerini görebilirsiniz.
bunlardan bir kaç tanesini biz görebildik bile. Şanslıyız!
Teleskop görmeden büyüyen neslimiz çok fazla
Bu kadar küçük bir hayvanı görmek çok nadirdir.
- Tom Mary'yi bulunduğu yerden göremiyor.
- Tom Merry'yi mekanından göremez.
Kalın sis yolu görmeyi zorlaştırdı.
- Ben bir şey göremiyorum.
- Hiçbir şey göremiyorum!
o zaman bence Coretta Scott'un vizyonunu gerçekleştirebiliriz.
bu gösteride, tüm görüş seviyelerinden insanları alıp
"Bu alanın kutsallığını neden kimse göremiyor?"
Yeni teknoloji sayesinde... ...karanlığın içine bakabiliyoruz.
Ona musallat olan iblisleri görmesi zordur.
ve bir anda milyonlarca yarasaya bulaşmış şekilde görebiliyoruz biz bu virüsleri
Günümüzde dahi hala görememekteler maalesef
tekrar vurgulamak istiyorum bunları gözleri görmeden
İki ahtapotun birbirine yakın durması çok nadirdir.
farenin normal beyin fonksiyonuna döndüğünü
Şahane, peki iş başvurusundan ret cevabı alanları görebilir miyim?
ve eski fotoğraflarınıza bakarken hissettiğiniz duygularla ilişkili değil.
Kemiğin içini göremeden beynin içini görmeyi nasıl planlıyorsunuz?''
Peki deneyimsizlik sebebiyle ret cevabı alanları görebilir miyim?
ama bekçiler bu hücrelerin her santimini görebilirler.
Köşenin diğer tarafını görmeyi daha önce duymuş olabilirsiniz
o mükemmel yazılmış el yazısı alfabeyi görebiliyorsun
Fakat kurbağaların görüşü florışı dalga boyuna mükemmel şekilde uyumlanmış durumda.
ve Norveçlilerin bildiği ilk şey yaklaşan silahların parıltısını görmekti.
ve en azından bir dereceye kadar neyin geldiğini görebiliyoruz.
Hatta politikayı pek çok yönden bir aitlik arayışı olarak görebilirsiniz.
Jaguarların gece görüşü harikadır. Yani gece, avlanmayı öğrenmek için ideal bir zamandır.
Fakat morötesi spektrumu görebilen böcekler için...
Şuan harita üzerinde istediğiniz sokak ve cadde de ki bir evin fotoğrafını görebilirsiniz.
Farkı görebiliyor musun?
Gezimizin amacı arkadaşları ziyaret etmek ve bazı turistik noktaları görmektir.
Biz ultraviyole ışınları göremiyoruz ama böcekler görürler.
Güneşi görebilseydim gittiği yönü de görürdüm
Güneşi görebilseydim gittiği yönü de görürdüm
''Bu tarafa oynat, şu tarafa çevir, ekranı göremiyoruz.''
John'un bayrağının yere düştüğünü gören Sigismund,
Ancak tepelerin yukarısında, Hannibal'ın gizlenmiş birlikleri rahatlıkla Roma yürüyüş kolunu görebilmekte.
Karın iki metre altında kalmış bir leşin kokusunu alacak kadar. Volverinlere çok nadir rastlanır.
Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.
Daha erken varsaydım Kelly'yi görebilirdim.