Translation of "الأرض" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "الأرض" in a sentence and their turkish translations:

- كوكب الأرض جميل.
- الأرض كوكبٌ جميل.
- كوكب الأرض كوكبٌ جميل.

Dünya güzel bir gezegendir.

الأرض كروية.

Dünya yuvarlak.

الأرض مدوّرة.

Dünya yuvarlaktır.

تدور الأرض.

Dünya dönüyor.

الآن كانت قطعة الأرض على الأرض كاملة

şimdi dünya üzerindeki kara parçası bütündü

انفجر الهواء قبل أن يضرب الأرض على الأرض

dünyada yeryüzüne çarpmadan önce hava infilak etti

فلماذا الأرض تحديدًا؟

Peki, neden Dünya?

الأرض رائعة جداً.

Dünya gayet güzel.

تعمُ الفوضى الأرض،

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı,

تعم الفوضى الأرض،

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı!

‫ونضعها في الأرض.‬

Yere saplayın.

المزيد تحت الأرض

Daha birçoğu toprağın altında

الطائرات توازي الأرض

uçaklar yere daima parelel gidiyor

يبني على الأرض

yer üstüne inşa çıkıyor

كنس الخادم الأرض.

Hizmetçi yeri sildi.

كوكب الأرض جميل.

Yeryüzü güzeldir.

كما تدور الأرض ،

Dünya'nın yörüngelerinde

تبدو الأرض مبلولة.

Zemin ıslak görünüyor.

احترس: الأرض مبللة

Dikkat: ıslak zemin.

ووضع أقدامكم على الأرض،

ayak tabanlarınız yere değecek şekilde olsun ,

وتستكشفه من باطن الأرض.

ve yer altına kilitliyorlardı.

يعيد الوئام إلى الأرض.

her yere yeniden uyum getirecek.

الأقمار الصناعية لرصد الأرض.

Yeryüzü gözlem uyduları.

والماء ينسكب على الأرض،

suyun yerlere aktığını,

‫في كل بقاع الأرض...‬

Dünya'nın neresinde olursa olsun...

المسافة بين الأرض والمريخ...

Dünya ve Mars arasındaki mesafe bu --

كان يحملق في الأرض.

Sanki bana bakıyordu ama aslında yere bakıyordu.

الأرض محاطة بالكتلة الجليدية

dünya'nın etrafı buzul kütle ile çevrili

لا يبقى على الأرض

sabit üzerinde durmuyor yani

كشف ارتفاع الأرض تلقائيًا

Yerle yüksekliğini otomatik olarak algılayıp

سقط الرجل على الأرض.

Adam aniden yere düştü.

تدور الأرض حول الشمس.

Dünya güneşin etrafında döner.

القمر بعيد عن الأرض.

Ay Dünya'dan uzaktadır.

هواوي جنّة على الأرض.

- Hawaii dünyada cennettir.
- Hawaii dünyadaki bir cennettir.

الأرض تدور حول الشمس.

Dünya, Güneş'in etrafında döner.

كوكب الأرض كوكبٌ جميل.

Dünya güzel bir gezegendir.

وقعت نظارتك على الأرض.

Gözlüğün yere düştü.

كانت الأرض مغطاة بالدم.

- Zemin kanla kaplanmıştı.
- Yer kana bulandı.

ويشير بعيدا عن الأرض.

onu Dünya'dan uzaklaştırıyor.

ضع سلاحك على الأرض.

Silahlarınız yere bırakın.

شكل كوكب الأرض كالبرتقالة.

Dünya portakal şeklindedir.

هذه الأرض من أملاكي.

Bu arazi benim mülkiyetimdir.

سقط توم على الأرض.

Tom yere düştü.

نحن بحاجة لهذه الأرض.

O araziye ihtiyacımız var.

لقد نمتُ على الأرض.

Ben yerde uyudum.

- الأرض و المريخ و المشتري كواكب.
- الأرض ، المريخ ، و المشتري كلهم كواكب.

Dünya, Mars ve Jüpiter gezegendir.

إذا كنتم تعيشون على الأرض

Eğer Dünya gezegeninde yaşıyorsanız

أو سمكة تزحف على الأرض.

ya da sürünerek karaya çıkan bir balık hayal ederiz.

الأرض والقمر لهما نظائر متماثلة.

Dünya ve Ay, aynı izotopa sahipler.

الأرض والقمر هما التوأمان الوحيدان.

Yalnızca Dünya ve Ay ikizlerdir.

‫لكن الحرب لنيل الأرض أزلية.‬

Fakat yer kavgası asla son bulmayacak.

أبناء الأرض داخل الهواء الحي.

bu canlı atmosfer içindeki dünyalıları temellendiren şeyler.

هناك كلمة أو اختفت الأرض

Hani bir söz vardır ya toprak oldu gitti diye

لكنهم يدعون أن الأرض مسطحة

fakat dünya'nın düz olduğunu iddaa ediyorlar

القشرة الخارجية محاطة بقشرة الأرض

onun en dış çevresini ise yer kabuğu çevreliyor

قلب الأرض كبير مثل القمر

dünyanın çekirdeği ay kadar büyük

ترتفع درجات حرارة الأرض الآن؛

dünya atmosferi ısınıyor,

سأدفنُ تحت الأرض كما أنا،

Olduğum gibi yerin içine gireceğim

السيد فورد يملك هذه الأرض.

Bay Ford bu araziye sahiptir.

وقع الرجل العجوز على الأرض.

Yaşlı adam yere düştü.

ارفع القلم من على الأرض.

Kalemi yerden al.

لقد ناموا حقا على الأرض.

Onlar gerçekten yerde yattılar.

وضع توم السلاح على الأرض.

Tom silahı yere koydu.

من كويكب كبير يضرب الأرض.

Dünyaya isabet eden büyük bir asteroit.

قبل أن تصل إلى الأرض

hiç yere ulaşmadan

عن المسار لتجنب ضرب الأرض.

tabi ki dünya'yı vurmamak için rota dışına doğru.

من يملك قطعة الأرض هذه؟

Bu toprakların sahibi kimdir?

لذلك يجب أن أكون على الأرض.

Dünya'ya inmek durumunda kalıyorum

قصصهم منطقية فقط هنا على الأرض.

Hikâyeleri sadece burada, Dünya'da anlamlıdır.

كان متواجدًا عميقًا في باطن الأرض،

o derin yer altındaydı,

‫يستعيد الأرض المدمرة ، ينمو من جديد.‬

Tıpkı mahvolmuş yeryüzünü dönüştürüp

أو الأرض المشتركة لزراعة الفواكه والخضار

veya sebze meyve yetiştiriciliği için paylaşılan araziyi,

وتقوم هذه المدينة على الأرض بخفة.

Bu şehir zemine çok nazikçe oturtulmuş.

حتى أكثر الأكواخ بساطة على الأرض

Dünyadaki en gösterişsiz kulübe bile

ومع ذلك تعتبر الأرض العدو الأكبر

Bununla birlikte arazi, ordunun en büyük düşmanı.

‫في كل موطن أصلي على الأرض،‬

Dünya'nın tüm habitatlarında...

والسبب في ذلك أن الأرض مستديرة

bunun sebebi ise dünya'nın yuvarlak olması

الحركة الناتجة عن انتشارها على الأرض

yeryüzüne yayılmasıyla oluşan harekete

قطعة من المذنب تتجه إلى الأرض

kuyruklu yıldızdan kopan bir parça dünyaya yöneldi

تقريبا كل عش النمل تحت الأرض

karıncaların hemen hemen hepsi yer altına yuva yapıyor

جزء من هذه الأرض ملك لي.

Bu arazinin bir kısmı benim.

خلق الله الأرض في ستة أيام.

Tanrı dünyayı altı günde yarattı.

اليوم أقمارنا الصناعية تدور حول الأرض.

Bugün yapay uydularımız dünya çevresinde dönüyor.

"احتمالات ضرب جسم قريب من الأرض

'Dünya'ya yakın bir cismin çarpma ihtimali

كان الناس يعتقدون بأن الأرض مسطحة.

İnsanlar dünyanın düz olduğunu düşünüyordu.

نعرف أن الشمس أكبر من الأرض.

Biz güneşin dünyadan daha büyük olduğunu biliyoruz.

حركة الشمس حول الأرض هي وهم.

Güneşin dünyanın etrafındaki hareketi bir yanılsamadır.

إن الحياة على الأرض ذات قيمة ثمينة.

Dünya'daki yaşam kıymetlidir.

جالسًا على الأرض ويحتضن جثة شريكه الكلب

yere uzanıp bir suçluyla değil de kanserle olan mücadelesini kaybettiği için

أشياء أحياناً تتحرك ببطء هنا على الأرض.

Dünya'da bazen bazı şeyler yavaş hareket edebilir.

تأمل للحظة قصة الحضارة الإنسانية على الأرض.

Dünya'daki insan uygarlığının hikâyesini kısaca düşünün.

‫تفقد الكثير من حرارتك‬ ‫من خلال الأرض.‬

Isının büyük kısmını zeminden kaybedersiniz.

‫وأوكار الثعابين تحت الأرض ‬ ‫والبلدات القديمة المهجورة،‬

yerin altındaki yılan çukurlarına ve saklanacak bir sürü yer olan

إن الفكرة السائدة حول أصل الأرض والقمر

Dünya ve Ay'ın kökenleri için ana fikre

ويقوم بدورةٍ حول الأرض كلّ 90 دقيقة،

her 90 dk'da bir gezegeni tam dolaşarak

والحياة في منطقة الغسق مرتبطة بمناخ الأرض.

ve alacakaranlık bölgesindeki hayat Dünya iklimiyle iç içe geçmiş durumda.