Examples of using "وقف" in a sentence and their turkish translations:
O, arabasını binanın arkasına parketti.
O, uçurumun kenarında durdu.
- Sami pencerenin önünde durdu.
- Sami pencerenin önünde dayanıyordu.
ayağa kalktı ve bir yanlış yaptığını,
Ama sonra Sigismund ayağa kalktı.
O parmağı ağzında durdu.
Dünyadaki orman kaybını durdurabilirsek
O, kapının arkasında duruyordu.
Tom ayağa kalktı ve odadan çıktı.
Kara tahtanın başına geçmiş ‘Ali ata bak’ yazıyor.
Ayağa kalktığında "Hakim hanım, mahkemeye döndüm
ateşkes anlaşmasını tam olarak destekleyen kapsamlı bir ulusal uzlaşma sürecine öncülük edecek
Son askerlerini Baybars'ı durdurmak için gönderince ortaya çıktı.
Bu noktada, bazı eski Fransız komutanlar saldırıyı durdurmak,
Sami hastane odasının dışında dayanıyordu.